Yapı Kredi Yayınları

Çavdar Tarlasında Çocuklar yıllar yıllar önce alıp kitaplığıma koyduğum ve ne yazık ki bir türlü okumak için doğru zamanı bulamadığım kitaplardan biriydi. Üniversitede çeviri karşılaştırması yaptığımız bir derste bir arkadaşım bu kitabı seçmiş ve gayet heyecansız ve bitkin bir şekilde […]

Ses ve Öfke’yi okumak istememdeki en büyük neden kitabı bitirdiğimde dönemin Amerikası hakkında birçok şey öğreneceğimi bilmemdi. Sevgili Dilayda Tülübaş Kitaplık Kedisi’ne konuk yazar oldu! Ses ve Öfke’yi bir de edebiyat öğrencisinden dinleyin. William Faulkner Amerikan edebiyatında eserlerini okumayı en çok sevdiğim yazarlardan […]

İnce Memed Yaşar Kemal’in okuduğum ilk kitabı oldu. Bu yaşıma kadar neden okumadım bilmiyorum, gerçekten hiçbir mazeretim yok. Yine de iyi ki biraz geç okudum diyorum bazen. Belki biraz daha gençken okusam, kıymetini bu denli anlayamayacaktım. İnce Memed hakkında o […]

Franny ve Zooey J. D. Salinger’ın yıllar sonra okuduğum ikinci kitabı oldu. Uzun zamandır kitaplığımda okunmayı beklese de ne yazık ki bir türlü elim gitmiyordu bu yazara. Ancak Kenneth Slawenski’nin yazdığı Üzüntü, Muz Kabuğu ve J.D. Salinger‘ı okuduktan sonra artık Salinger okumam […]

Sergio Pitol’un Evlilik adlı kısa romanı Yapı Kredi Yayınları’nda alışveriş yaparken kasada görüp, hadi bunu da alayım dediğim bir kitaptı. Şanslı günümdeymişim. Sergio Pitol 1933 yılında Meksika’da doğmuş, İspanya’nın en prestijli ödüllerinden Cervantes Ödülü’nü kazanmış, kültür ateşesi olarak çalışmış, birçok […]

Hermann Hesse’in Bozkırkurdu adlı kitabını alalı uzun zaman oldu. Neden bilmem elime sürekli gelse de şimdi değil diye yerine bıraktım hep. İyi ki de öyle olmuş. Okumak için daha doğru bir zaman olamazdı diye düşünüyorum. Dışarıda buz gibi soğuk, kitabın size […]

Swann’ların Tarafı, okumaya başlamadan önce de, okurken de, okuduktan sonra da gözümü korkutan bir kitap oldu. Şimdi yazarken de yazmayı yeni öğrenen mini mini bir öğrenci gibi hissediyorum kendimi. Kitap hakkındaysa inanın ne hissettiğime dair çok bir fikrim yok, kafam […]

Sandor Marai’nin Eszter’in Mirası adlı kitabını Yapı Kredi Yayınları’nda dolanırken şans eseri buldum ve tam bir yolculuk romanı olacağını düşündüm. Ne yazık ki yine her araştırma yapmadan aldığım kitapta olduğu gibi şanssızlığımın kurbanı oldum. Eszter’in Lajos’a olan aşkı ve Lajos’un ne saçma bir adam […]

Fransız yazar Ingrid Thobois’in ödüllü romanı Sollicciano, oldukça değişik bir roman. Kitabın ismi Floransa’da bulunan Sollicciano hapishanesinden geliyor. Karakterlerinin her biri oldukça ilginç olan kitapta, her bölümde farklı karakterlerden dinliyoruz olayları. Özellikle Norma-Jean; psikolojik sorunları olan bir felsefe hocası olarak hemen […]

Gündüz Vassaf’ın yeni romanı “Mostari – Bir Köprü Bekçisinin Günlüğü” tam da beklediğim gibi inanılmaz bir kitaptı! Vassaf üç ay Saraybosna’da kalmış, adı üstünde köprüye bekçilik etmiş. Kitabı okurken ben de bekledim köprünün bir tarafında, o gezerken ben de gezdim, […]