Rabindranath Tagore 1913 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanmış Hintli bir yazar, şair. Bu zamana kadar ismini çokça duymuş olsam da bir türlü kitabını bulup da okuyamamıştım. Sonunda bir kitapçıda gezerken İş Bankası’nın çıkardığı Gitanjali’ye rastladım ve hemen aldım. Kitabı aldığım […]

Şiir kitapları konusunda bir şeyler yazmaya çalışırken her zaman çok zorlanmışımdır. O yüzden fark etmişsinizdir Kitaplık Kedisi’nde çok fazla şiir yorumu da yoktur. Yine de son zamanlarda daha çok şiir kitabı okumak için çaba harcıyorum. Öykü ve romanlar dışında insana […]

Tomas Tranströmer 15 Nisan 1931 yılında doğmuş, İsveçli bir şair, psikolog ve çevirmendir. Şiirleri uzun İsveç kışlarını, mevsimlerin ritmini ve doğanın elle tutulur güzelliğini içerir. Birkaçını okur okumaz onun dingin satırlarıyla kendinizi rahatlamış hissedebilirsiniz. Sıradanlığı da enfes hale getiren şiirlerinde […]

Sabah sabah (yani kaçta kalktıysam artık) Ahmet Telli’ye rastladım. Rastladım derken, çok sevdiğim bir yazarın fotoğraflarına bakarken gördüm, yanında ismini okuyunca beynimde şimşekler çaktı. Ahmet Telli! Nasıl derinlerime inmişse, bir anda ortalığa çıkınca yer yerinden oynadı tabi. Bir an hatırlayamadım […]

Şiir çok tüketemem. Fazlaca doygun olduklarından mıdır, içime oturduklarından mıdır bilmem. Var elbette dönüp dönüp okuduklarım, damıttıklarım ama dediğim gibi çok tüketmiyorum şiir. Arada sırada yine de elime geçiyor, okumadan edemiyorum tabi. Nurduran Duman’ın Mi Bemol adlı şiir kitabı daha […]

Gecen gece durduk yere aklıma düştü Metin Altıok. Açtım bir iki şiirine baktım, fotoğraflarını inceledim. Sonra tabii, ölümünü düşündüm. Oturdum ağladım çocuk misali. Sabahattin Ali gibi, kaldıramadım ölümünü. Altıok’un ölümünden beri ne kadar eksildik, neler yitirdik acaba diye düşünmekten de […]

Sabahattin Ali, ölmedin ki sen Hangimiz Aldırma Gönül ya da Leylim Ley adlı şiirlerini dinleyip de kendimizden bir parça bulmadık ki? Hepimiz biliriz o şiirleri şarkılarıyla. Kim Değirmen‘i okumuş da etkilenmemiş? Kim Kürk Mantolu Madonna’yı, Kuyucaklı Yusuf’u, İçimizdeki Şeytan’ı hatmetmemiş? […]

Lisedeydim, çoğu genç kız gibi aşk acıları içinde kıvranıp duruyordum. Parmaklarım uyuşana kadar yazılar yazıp sabahı buluyordum. Ankara’nın kasvetli havası da hiç yardımcı olmuyordu… Birkaç ay bu sersem durum hiç bitmeyecekmiş gibi devam etti, derken Oruç Aruoba girdi hayatıma. Hayatımı […]