Lydia Cassatt Reading the Morning Paper, Amerikalı empresyonist ressam Mary Cassatt ve ablası Lydia Cassatt arasındaki ilişkiyi anlatan ve bir yandan da ressamın Paris’teki yaşamı ve arkadaş çevresine değinen bir roman. Marry Cassatt özellikle çok sevdiğim ressamlardan olmasa da kadın […]
Lydia Cassatt Reading the Morning Paper – Harriet S. Chessman
Bir Dinozorun Gezileri – Mina Urgan
Bir Dinozorun Gezileri’ni Bir Dinozorun Anıları‘ndan hemen sonra okudum ve açıkçası kitap biter bitmez Mina Urgan’ı özledim. Ne hoş, ne tatlı kitaplar bırakmış bize! Keşke daha uzun yaşasaydı da bize daha çok kitap yazsaydı diyeceğim ama onca genç ölürken o […]
Bir Dinozorun Anıları – Mina Urgan
Bir Dinozorun Anıları 1998’de ilk kez yayımlandığında ben çocuk yaşlarındaydım. Yaşım ilerledikçe kitabın hala popülerliğinden hiçbir şey kaybetmediğine ve hatta zamanla daha çok insan tarafından okunduğuna şahit oldum. Hem bizim evde, hem de aile dostlarımızın evinde ya kitaplıkta, ya sehpanın […]
Kitaplık Kedisi Reading Challenge 2018!
Kitaplık Kedisi Reading Challenge 2018 hazır! Bu yıl herhangi bir tema üzerinde yoğunlaşmak yerine geçmiş senelerde olduğu gibi eklektik bir liste hazırlamak istedim. Her zamanki gibi bu listeyi hazırlarken de fazlasıyla eğlendim. Kendi adıma özellikle “Japon bir yazarın kitabı” maddesi […]
Varoşların Buda’sı – Hanif Kureishi
Varoşların Buda’sı hem bu senenin reading challenge‘ı için hem de 1001 kitap listesi için seçtim bir kitaptı. Hanif Kureishi’nin ilk ve Whitbread Prize for Best First Novel ödüllü romanı Londra’nın varoşlarında başlayıp, şehirde sonlanan bir roman. Karim adlı gencin hayli […]
Solar – Ian McEwan
Solar Ian McEwan‘ın çok sevdiğim üç kitabından sonra nihayet okuyabildiğim dördüncü kitabı oldu. Bu kitabı da diğer kitaplarını okuduğum gibi zevkle okudum. Ne yazık ki bir çırpıda okuyamadım bir takım sebeplerden ötürü ancak o kadar keyifli ve sürükleyici bir kitap […]
Cesur Yeni Dünya – Aldous Huxley
Cesur Yeni Dünya geç kaldığım binlerce kitaptan yalnızca biri. Evet, biliyorum önceden okumalıydım ancak gelin görün ki okuduğum distopyalar arasında en iyisi olduğu da söylenemez. O açıdan çok büyük bir şey kaçırmışım diyemem. Hazır İngiltere’de yaşıyorken İngiltere’nin bilinen yazarlarından en ünlü […]
Görünmez Adam – H. G. Wells
Görünmez Adam H. G. Wells’in okuduğum ilk kitabı ve sanırım sonuncusu da olmayacak. Zaten ne zaman bir bilim kurgu okusam bundan sonra daha çok bilim kurgu okuyacağım diye söz veriyorum kendime. Wells’in bu kolaylıkla ve heyecanla okunan kitabı da bu türdeki […]
Kalan – Tom McCarthy
Kalan son dönemde okuduğum kitaplar arasında beni en çok zorlayan kitaplardan biri oldu. Tom McCarthy’nin bu kitabı önce neden İngiltere’de yayınlayamadığını anlamak da pek güç değil açıkçası. Kalan’ın hikayesi de kendisi kadar ilginç aslında. Yazar kitabı hiçbir yayınevine yayınlatamıyor ancak sonunda […]
Villette – Charlotte Bronte
Villette çok uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı. Jane Eyre’den kat kat daha iyi olduğunu, yazarın bu kitapla mükemmele yaklaştığını okuduğumdan bu yana da heyecanlanmadım desem yalan olur. Ancak gelin görün ki bu kitabı İngilizce okumaya karar vermekle büyük bir […]