Steve Martin‘i oldum olası çok sevmişimdir. An Object of Beauty adlı kitabını okuduktan sonra daha da çok sevdiğimi söyleyebilirim. New York, hırslı bir kadın ve entrika dolu sanat dünyası. Kulağa ne kadar klişe gelse de kitap güzeldi. Sonuçta New York’ta […]

Şu yaşıma geldim (inanın çok olmasa da az da değil bence) bugüne kadar hiç Paul Auster okumamıştım. Birkaç gün önce nihayet önemli kitaplarından biri olan “Görünmeyen”i (ne yazık ki Türkçe çevirisini) okudum ve bu zamana kadar Paul Auster okumadığım için birazcık […]