Triffidlerin Günü John Wyndham’ın Krizalitler‘den sonra okuduğum ikinci kitabı ve bu kült klasikle yazardan gerçekten çok etkilendiğimi belirtmem gerek. Bu bilim kurgu klasiğinin yıllar yıllar sonra Delidolu Yayınları tarafından dilimize çevrilmesi, bir çok okur için inanılmaz bir nimet. Okuduktan sonra […]

Kaybolmasınlar Diye Habib Bektaş’ın okuduğum ilk kitabı ve kesinlikle sonuncusu olmayacak. Elimde yazarın çokça sevilen bir romanı var, onu da okumak için sabırsızlanıyorum. Son dönemde üst üste çok güzel kitaplar okudum, müthiş yazarlar keşfettim. Habib Bektaş’ı keşfettiğim için özellikle mutlu oldum. […]

Krizalitler gerçekten çok uzun zamandır okuduğum ilk bilimkurgu kitabı oldu ve neler neler kaçırdığıma çok hayıflandım. Bilimkurgu sevenleri bu kitapla buluşturan Delidolu Yayınevi’ni ve su gibi akıp giden çevirisiyle Niran Elçi’yi de ayrıca anmadan edemeyeceğim. Ortaya müthiş bir eser çıkmış; kitabın […]

Cennetin Arka Bahçesi son zamanlarda okuduğum en duygusal, en dokunaklı kitaplardan biriydi. Habib Bektaş’ı bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine okudum ve daha önce okumadığıma pişman oldum. Hem hikayesinden hem de karakterlerinden çok etkilendiğim yazar bu romanıyla favorilerim arasına girdi. Cennetin Arka Bahçesi […]

Aralığın Onu George Saunders’ın İkna Ulusu ve Phil’in Dehşet Verici Kısa Saltanatı‘ndan sonra okuduğum üçüncü kitabı oldu. Yazar, hakkında söylenen onca müthiş şeyi fazlasıyla hak ediyor diyebilirim. Her kitabında az çok aynı temalara yoğunlaşsa da, hepsinden farklı bir tat aldım […]

Gri Gölgeler Arasında Ruta Sepetys’i hak ettiği üne kavuşturan, otuzdan fazla dile çevrilmiş ilk romanı. Amerika’da doğup büyüyen Sepetys Litvanyalı bir mültecinin kızı. Ailesinin ve söyleşi yaptığı birçok Litvanyalı’nın korkunç anılarını bir kitap haline getirmiş. Bu kitap sayesinde milyonlarca insanın çektiği acıları öğrenecek, […]

İkna Ulusu George Saunders’ın Phil’in Dehşet Verici Kısa Saltanatı‘ndan sonra okuduğum ikinci kitabı oldu ve kesinlikle son kitabı da olmayacak. Saunders inanılmaz bir distopya yazarı. İnsanı aynı anda hem dehşete düşürüp hem de güldürebiliyor. İkna Ulusu on iki öyküden oluşan bir […]

Bildirge, vampir furyasının ardından oluşmuş distopyalar genç yetişkin türünü kasıp kavururken, belki daha küçük yaşlara uygun olabilecek, yine de gayet güzel akıp giden, Gemma Malley’in yazdığı üçlü serinin ilk kitabı. DeliDolu’nun Tudem adı altında bu kitabı ilk çıkardığından beri alıp okumak istemiştim, […]

Bir Zamanlar Hayat Bizimdi Marian Izaguirre’nin okuduğum ilk kitabı oldu. Bu zamana kadar yazarın ismini neden hiç duymadım diye üzüldüm diyebilirim çünkü bu kitap baharın gelişi beni nasıl mutlu ediyorsa öyle mutlu etti. Karakterleri de, satırlar arasındaki umut dolu insanlığı da, […]

Ol deyince oluyor. Daha çok yerli edebiyatı sevme nedenim, yerli sanatçıları bitirmeden dünyaya açılmak istememem, hep okuduğum kitapların, anlatıların, daha samimi, daha benden olduğunu düşünmemden kaynaklanıyordu. Kendi kültürümüzde, hemen yan evimizde yaşanıyormuş gibi hissettiğim ve bana beni anlatan yazarlar her […]