İnsanın edebiyat hayatında karşısına tehlikeli kitaplar nadiren çıkar. Huzursuzlığun Kitabı ise benim okuduğum en tehlikeli kitaptı diyebilirim. İnsanı yerine mıhlıyor, içindeki tüm neşeyi söküp atabiliyor. Ancak, benim gibi çoğu zaman yalnızlığı tercih eden ruhlar için tahmin edilmeyecek mutluluklar da verebiliyor. […]
Fernando Pessoa – Huzursuzluğun Kitabı
Bernice Rubens – Madam Sousatzka
Bernice Rubens’in okuduğum tek eseri oldu Madam Sousatzka ama sonuncu olmayacak. Kitap çoğunlukla kitaba adını veren Madam Sousatzka’nın Londra’daki evinde geçiyor. Ama ne ev! Sousatzka ve hayli renkli kiracıları, küçük Marcus’un hayatına bambaşka bir soluk katıyor. Karakter öyküsü anlatan her […]
A. S. Byatt – Bülbülün Gözündeki Cin
En son ne zaman peri hikayesi okudunuz? Filmleri saymayın, çocukluğa dönmeyeli uzun zaman olmadı mı? A. S. Byatt sizi elinizden tutup çocukluğunuza götürürken çok mutlu olacak, peri masallarının ne kadar güzel olduğunu hatırlayacaksınız. Kitabın Cevat Çapan’a adanmış olması da ilginizi çekecek, […]
Leonardo Sciascia – Baykuşun Günü
Leonardo Sciascia’nın kitaplarını yozlaşmış toplumlarda insanların nasıl yaşadığına dair birer vaka çalışması olarak gören insanlar arasına ben de katıldım diyebilirim. Bu kitaptaki toplum ise Sicilya. Polisiye meraklıları ve ilginç bir şeyler okumak isteyenler için iyi bir seçim olacağını düşünüyorum. Ancak […]
Gabriel Garcia Marquez – Kolera Günlerinde Aşk
Çoğumuz, aşkın nasıl bir şey olduğunu kendimiz deneyimlemeden önce kitaplardan, filmlerden, dizilerden öğrenmiştir. Kimimiz aşık olduğumuzda midemizde kelebekler uçacağına, kimimiz ayaklarımızın yerden kesileceğine, kimimiz de gözümüzün başka hiç kimseyi görmeyeceğine inanmıştır. Gabriel Garcia Marquez’in en sevilen romanlarından biri olan Kolera […]
Michel Pastoureau – Mavi, Bir Rengin Tarihi
Mavi, Bir Rengin Tarihi adlı kitabı okumak istedim çünkü mavi ile çok değişik bir ilişkim var. Küçükken maviyi hiç sevmezdim. Buz gibi, saçma sapan bir renk gibi gelirdi bana. Büyüdükçe maviyle aram düzeldi. Hayatıma “blue jean”ler, “blues” ve daha nicesi […]
Antonio Tabucchi – Pereira İddia Ediyor
Dünyanın bir köşesinde, kendine küçük bir düzen kurmuş olan Pereira -en başından söyleyeyim- aklınızı başınızdan alacak. Hayır efendim, kitabı okurken ya da bitirdikten hemen sonra değil, hakkında yazmaya çalışırken göreceksiniz ne kadar dolu dolu olduğunu. Neresinden nasıl başlayacağınızı bilemeden oyalanacaksınız […]
Dostoyevski – İnsancıklar
İnsancıklar Dostoyevski’nin 1846’da yazdığı ilk romanı. Bu kitabı okumak için zaten başlı başına bir sebep olsa da, sizi çok daha fazlası bekliyor. En başta Sabri Gürses’in önsözü kitaba başlamadan sizi merak içinde bırakıyor. Sonrasında enfes çevirisiyle su gibi akıp giden sayfalarda kendinizi […]
Luis Sepúlveda – Aşk Romanları Okuyan İhtiyar
Aşk Romanları Okuyan İhtiyar Luis Sepúlveda’nın okuduğum ilk kitabı ve kesinlikle son kitabı olmayacak. Elimden bırakamadan, heyecanla ve merakla okudum Aşk Romanları Okuyan İhtiyar’ı. İnanın isminden çok daha güzel bir roman bu. Beni üzen tek yanı ise kısa oluşu. İnsanın […]
David Vann – Caribou Adası
David Vann’ın Caribou Adası beni çok şaşırtan, beklentilerimi hayli aşan bir kitap oldu. Yaz tatilinde okumuştum bu kitabı, işti güçtü derken aklımdan çıkmış. Ancak kitaplıkta araştırma yaparken gözüme takıldı ve hemen Alaska’ya götürdü beni. Paylaşmadan edemeyeceğim, gerçekten çok iyi bir roman […]