Francisco Goldman’ın Sevgiliye Veda adlı kitabını okuduğumu gören arkadaşlarım şaşkın gözlerle bakıp, “Bunu mu okuyorsun?” diye sordular hep. Sordular çünkü kitabın ismi ve  kapağı romantik ve hüzünlü bir aşk romanı tadında. Gel gör ki “Do not judge a book by […]

Varoluş Yok Oluş Meltem Sözer‘in ilk kitabı. Bir ilk kitaba göre gayet hoş bir kitap diyebilirim. İlginç bir aşk hikayesi, kadın olmanın o eşsiz ve bir o kadar da saçma halleri, bedenden bedene ruh geçişleri ve hiç değişmeyen erkekler… Kolayca okunabilecek, […]

İlk romanlar çok önemlidir derim her zaman. Eğer bir yazarın ilk romanını beğendiysem bundan sonraki kitaplarını da okuyacağım demektir. Jan-Philipp Sendker‘ın ilk romanı The Art of Hearing Heartbeats okurken de okuduktan sonra da yüzümde bir gülücük bırakmayı başardı. Aslında Burma’da geçen bir […]

Genelde okumadığım bir tür olan Ulviye Alpay‘ın Şarap Kadın adlı romanı, biraz önyargısız okuyunca aslında hiç de fena değildi. Tam bir yaz ayı kitabı oluşu ve neredeyse hiç okumadığım Türk bir yazar okumanın verdiği değişiklik de hoş oldu. Şarap Kadın, […]

Françoise Sagan uzun zamandır okuduğum tek Fransız yazar. Fransız edebiyatından bilinçsizce hep uzak durdum. Elime Fransız bir roman geçtiğinde usulca yerine koyup diğer romanlara bakarım, nedenini düşünmem bile. Geçtiğimiz günlerde de That Mad Ache (La Chamade) adlı kitaba aynı muameleyi gösterecekken, […]