The Kew Bookshop, ne yalan söyleyeyim, yaşadığım yere aşık olmamın en büyük sebeplerinden biri. Londra’da Ev Bulmak adlı yazımda da belirttiğim gibi Richmond, Kew’de yaşıyorum. Kew Richmond’a on beş dakika yürüme mesafesinde (yani bizim evden en azından) ve Kew’in merkezinde arayıp da bulamadığımız şeyler için genellikle Richmond’a gidiyoruz. Ancak Kew merkezinde yer alan dükkanlar, restoranlar ve küçük marketimiz bize genellikle yetiyor. Bunlara ek olarak bir de yıllarca Kew’de yaşayanların gözü gibi baktıkları bir kitapçımız da var. İleride Londra’nın birbirinden güzel kitapçılarını keşfettikçe onları da teker teker yazacağım ancak ilk olarak en sık uğradığım kitapçıya yer vermek istedim.
Kew istasyonunun hemen yanında yer alan bu küçük ve bağımsız kitapçı Kew’de yaşayanlarla dolup taşıyor desem abartmış sayılmam. Küçücük çarşımızın içinde inci gibi parlıyor burası. Hem sıra dışı rengi hem de vitrininden göz kırpan kitapları insanı kendine çekiyor. Küçüklere de büyüklere hitap eden kitaplarının yanı sıra Kew’i sadece ziyarete gelenler için de enfes bir kitap seçkileri var. Burada keşfettiğim ve Kew’in tarihini anlatan kitaplardan birkaç tanesini de en kısa zamanda okumayı planlıyorum. İçeri girdiğinizde kasadan size gülümseyerek bakan bir çalışanla karşılaşıyorsunuz hemen her seferinde. Siz onlara bir şey sormadığınız sürece asla rahatsız edilmiyorsunuz. Çalışanların önerilerinin olduğu bir bölüm var. Bu bölümde Orhan Pamuk’u görmek de nedensiz sevindirdi beni.
The Kew Bookshop birkaç yıl önce, mülk sahibi tarafından yerine daha büyük bir bina yapılmak üzere yıkılacakmış. Ancak Kew sakinleri duruma hemen el atıp bir imza kampanyası düzenlemişler. Burada yaşayan birkaç ünlü de kampanyaya destek olmuş ve sonunda kitapçı yıkılmaktan kurtulmuş. Bundan sonra da kimsenin bu binaya dokunabileceğini sanmıyorum. (İstiklal Caddesi’ndeki Robinson Crusoe 389’un leş gibi bir takıcıya dönüşmesi geldi aklıma, bizden adam olmaz.) Birkaç ay önce kitapçının sahipleri değişmiş, şimdilerde pek bir etkinlikleri olmasa da, gelecekte kitap kulübünden tutun da imza günlerine kadar çeşitli etkinlikler başlayacakmış. Sabırsızlıkla bekliyorum tahmin edebileceğiniz gibi. Bir sonraki yazıya kadar, keyifle!