Oxford, Görülecekler ve Yapılacaklar

Oxford’u Aralık 2018’de ilk kez ziyaret ettim. Küçük bir şehir olduğundan neleri görmek istediğimi zaten listelemiştim ve şehrin edebi tarihine az çok göz atmıştım. Ancak Oxford küçük olsa da metrekareye düşen bolca tarih ve kültürü dolayısıyla insanı şoka sokuyor. Eğer gitmeyi düşünüyorsanız çok sıkı bir planlama yapın ve eğer turlara katılacaksanız (kesinlikle öneririm) önceden yerinizi ayırtın derim. Ne zaman giderseniz gidin, turistlerin bir şeylerin peşinde olduğu ve dinlenmek için kafeleri doldurduğu enfes bir şehir bu.

Oxford, Görülecekler ve Yapılacaklar

Oxford, bir üniversite şehri

Oxford denilince akla ilk gelen elbette üniversite ve haklı olarak da böyle olması gerekiyor. Üniversitenin 38 farklı koleji var ve şehrin çeşitli yerlerine dağılmış durumdalar. Bazıları hayli modern bazıları ise yüzlerce yıllık binalar. Ben kendime hepsine göreceğim diye bir hedef koymuştum ancak mühendislik binasını dışarıdan görünce hemen fikrimi değiştirdim. Sadece eski olan kolejleri ziyaret edip, mimarilerinin güzelliği içinde kaybolacağım. Dört günlük Oxford gezisinde çoğu koleji ziyaret edebildim ancak Noel zamanı orada olduğumuzdan bazı kolejler ziyarete kapalıydı. Şehre tekrar gidip göremediklerimi ziyaret etmek için sabırsızlanıyorum!

Peki üniversite dışında bir şey yok mu? Olmaz olur mu! Ancak hepsi bir şekilde üniversite ile bağlantılı. Ben örneğin büyük bir Tolkien hayranı olduğumdan yazarın yaşadığı evi mezarını ziyaret ettim. Bir de elbette şehrin birbirinden güzel müzeleri var. Onları da görmeden olmaz.

Oxford’da görmeniz gerekenler

Üniversite

Eğer Oxford’da kısıtlı vaktiniz varsa ve benim gibi tüm üniversite binalarını görmek peşinde değilseniz görmeniz gerekenler şunlar: Christ Church, All Souls College, New College, Magdalen College. Hepsi ayrı ayrı çok güzeller!

Oxford, Görülecekler ve Yapılacaklar
All Souls Collage

Kütüphane / Kitapçı

Bodleian Libraries
Bodleian Kütüphanesini görmezseniz Oxford’a gitmiş sayılmazsınız. Müthiş bir tarihi, enfes bir mimarisi var ve birçok binadan oluşuyor. Çeşitli uzunlukta turlar var ama siz paraya kıyın ve en uzun turu satın alın. Kendinizi müthiş rehberlere emanet edin ve şaşkınlıkla binaları inceleyin derim. Kütüphanenin bir parçası olan The Radcliffe Camera o kadar hoş bir bina ki bol bol fotoğrafını çekeceksiniz. Alacağınız turda bu binanın da olmasına özen gösterin derim. Kütüphanenin yakınında görülmesi gerken bir başka güzellik ise Bridge of Sighs. Bakmaya doyamayacağınız güzelliklerden biri olacak.

Oxford, Görülecekler ve Yapılacaklar
Bridge of Sighs

Oxford’un en ünlü kitapçısı Blackwells‘i görmeden de olmaz elbette. Çok büyük ve her daim kalabalık bir kitapçı bu. İçinde kahve içip, yan masadakileri dinleyebileceğiz ve kitapları karıştırabileceğiniz bir sığınak.

Müze

Ashmolean Museum Londra’daki Victoria & Albert Müzesi’ni görüp beğenmiş herkesin görmesi gereken bir müze. Çeşitli departmanlarının yanı sıra sürekli değişen sergileri de mevcut. Ayrıca en üst katta yer alan restoranı da akşam yemeği için harika bir seçim.

Oxford University Museum of Natural History Oxford’da biraz daha uzun kalmayı düşünüyorsanız önerebileceğim bir üze olacak. Ancak aynı binada yer alan Pitt Rivers Museum‘u mutlaka görmenizi öneririm; antropolojinin ne kadar enfes bir bilim dalı olduğunu göreceksiniz.

Oxford, Görülecekler ve Yapılacaklar

Oxford’da yapmanız gerekenler

Bol bol yürüyün! Bu güzelim şehri keşfetmenin en güzel yolu yürümek. Ara sokaklara dalın, parklara gidin, kaybolun, kendinizi üniversitelerin peri masallarından çıkmış gibi görünen avlularında bulun.

Turlara katılın! Yeteri kadar yürüdükten sonra biraz da şehrin size sunacaklarını keşfedin derim. Ücretli ya da ücretsiz birçok yürüyüş turu sunuyor şehir. İçlerinden birini seçip kendinizi rehbere bırakın. Öğrendiklerinize çok şaşıracaksınız.

Birbirinden sevimli dükkanları gezin. Kırtasiyeden Alice dükkanına kadar çeşitli ve çok sevimli dükkanla dolu bu şehir. Yürürken bir iki dakikalığına da olsa içlerini görmeyi ihmal etmeyin.

The Eagle and Child’da bir iki kadeh bir şeyler için. Zamanında Tolkien ve C. S. Lewis’in takıldığı bu pubın keyfini çıkarın.

Atomic Burger‘da hamburger yiyin. Sizi bilmem ama ben hamburger dendiğinde dayanamayan bir insanım o yüzden iyi bir burgerci bulduğumda önermeden edemiyorum. Patateslerini hiç önermem ama burger menüsünde kaybolacağınıza eminim.

Fudge Kitchen‘da fudge yiyin. Pek tatlı düşkünü bir insan değilimdir ama burada yediğim çikolatalı ve deniz tuzlu fudge kadar kanıma işleyen bir tatlı hatırlamıyorum. Mükemmel çeşitleri var ve istediğiniz kadar deneyebiliyorsunuz!

Akşamınızı bir piano barda bitirin, keyifli bir kokteyl içmeyi de ihmal etmeyin.

Menüye dön