Yusuf’un Limanları İstanbul’dan Londra’ya uzanan bir hayat hikayesi. Kitabın konusu özellikle İstanbul’dan Londra’ya taşınmış olduğum şu günlerde tam da bana göre aslında. Ancak bir şehirden başka bir şehre taşınmış olmasanız da, ilginç dostlukların insana hayatta neler sunabileceğini anlatan bu kitap sanırım hoşunuza gidebilir.
Yusuf’un Limanları Can Orhon’un tek kitabı ve sanıyorum ilk kitabı. Amcasının oymacılık mesleğindeki ünü sayesinde Yusuf bir müşteriye el yapımı bir oyma işini götürmek üzere bir gemiye atlar ve ilk kez doğup büyüdüğü İstanbul’dan çıkar. Yol boyunca tanıştığı insanlar ve edindiği deneyimler onu başka bir insan yapmıştır ve kaderini de ilginç bir şekilde etkileyecektir. Osmanlı’dan, Osmanlı’daki günlük yaşamdan, İngilizlerin Osmanlı hayranlığından hoşça bahseden ve gerçek ve ilginç tarihi bilgileri de romana hoşça yediren bir yazar var karşınızda. Ancak yazarın ilk kitabı olduğundan sanırım, edebi açıdan müthiş bir doyum yakalayacağınızı söyleyemeyeceğim. Özellikle Osmanlı ile ilgileniyorsanız ve tarihten ilginç bilgileri romanlar aracılığıyla öğrenmek hoşunuza gidiyorsa bu kitabı da sevebilirsiniz. Aksi halde ne yazık ki tüm kalbimle öneremeyeceğim. Yine de, tarih severler için ve hafif bir okuma peşinde olanlar için değişik bir seçim olabilir. Keyifle!

Oğlak Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Yusuf’un Limanları – Can Orhun
…Dünyayı daha çok görmeliyim. Dünya beni daha çok görmeli. Kalyonlar yelkenlerine rüzgârları doldurmalı, atlar geniş ovalarda beni dörtnala sırtlarında taşımalı, uçsuz bucaksız çöllerde develerle Asya’nın uzak ülkelerine gitmeliyim. Zihnimde yaptığım seyahatleri bedenen de yapmalıyım.
Ama şimdi evime dönüyorum. Gözümde tüten evime… İstanbul’a. Benim içinde yaşadığım, benim içimde yaşayan şehre. İstanbul’a…
… İnsanın her gördüğü şehrin hatıralarına sonsuza kadar yazıldığını söylerler. Muhakkak ki doğru… Bir şehir, insanın içinde kendine ne kadar yer bulursa, hatıralarında da o kadar yer edinebilir. Dar tozlu sokaklarıyla, deniz kokusuyla, insanlarıyla… Her şeyiyle…
Bir şehir ancak o zaman bir insan için bir anlam ifade eder. İnsan o zaman kendini bir şehirde anlamlı bulur.
Uzun yollar yapmadan, deve kervanlarıyla, gemilerle günlerce gecelerce yol almadan yapılan bir yolculuk. Bilinmeze ve dostluklara yapılan yolculuk… Kahramanımız Yusuf’un, İngiliz asilzadeleriyle İzmir limanında başlayan, İstanbul’da devam eden ve Londra’da son bulan dostluğunun düğümlendiği, onlarla geçireceği kısa sürede, içlerine girme, tuhaf âdetlerini tanıma ve dostluklar edinme şansını yakaladığı, belki de yolculuklarının en tuhafı…
Bu kitap Oğlak Yayınları ve Ruhu Doyuran Kitaplar‘dan biri. Siz de bu okuma projesinde bana katılın; edebiyatın ve yemek kültürünün hayatımıza neler kattığını birlikte keşfedip keyfini çıkaralım.