Yaz Ortasında Ölüm Mişima’nın okuduğum ikinci kitabı ve ilk öykü kitabı. Okuduğum ilk kitabı Denizi Yitiren Denizci’yi geçtiğimiz haftalarda yazmıştım hatırlarsanız. Mişima’ya daha ilk kitabından büyük hayranlık duymuştum. Yaz Ortasında Ölüm ile bu hayranlık, fanatikliğe doğru gitmemi sağladı. Genelde kalın kalın büyük kitapları severim, öykü kitabı okumak aklıma bile gelmez. Arada sırada elime geçtiğinde okurum elbette ama dediğim gibi öykülerle pek aram yoktur. Daha doğrusu yoktu. Yukio Mişima beni öykü sever bir insan yaptı.
Yaz Ortasında Ölüm’ü yaz aylarının en sıcak zamanlarında okurken, hakkında kısaca sıcaktan daha çok terlettiğini belirtmiştim. Tüm öyküler o kadar akıcı sizi oturduğunuz ya da yattığınız yere mıhlıyor. Biri bittiğinde diğerine hemen başlayamıyor insan. İnsanoğlu gerçekten çok garip bir yaratık. Bunu hayli yetenekli bir yazarın öykülerinde okumak ise çok daha şaşırtıcı. Mişima her küçük detayı dikkatle düşünen ve okuru nerede nasıl yakalayacağını çok iyi bilen bir yazar. Öykülerin konularından bahsetmeye çekiniyorum. Her okurun mutlaka kendisinin deneyimlemesinin şart olduğunu düşünüyorum. Hatta biraz daha ileri giderek bu yazarı okumanın herkesin hakkı olmadığını da belirtebilirim. Kendinizi hazır hissediyorsanız mutlaka okuyun. Hazır hissetmiyorsanız da okuyun. Okumayı seven herkese de önerin. Keyifle!