Yolun Sonundaki Okyanus Neil Gaiman’dan okuduğum ikinci kitap. Gerçi ikinci kitap sayılır mı bilmem çünkü öncesinde okuduğum kitap Terry Pratchett ile birlikte yazdıkları Kıyamet Gösterisi idi. Kıyamet Gösterisi’ni gerçekten çok sevmiştim ve okurken büyük keyif almıştım. Yolun Sonundaki Okyanus ise bende tam tersi bir etki yarattı. Her şeyden kolaylıkla korkan ve hayli duygusal bir insan olarak kitabı okumak için kendimi öncesinde bol bol hazırlamalıymışım diye düşündüm. Ancak Neil Gaiman insanı öyle bağlıyor ki kendine kitabı kapatıp, daha fazla okumayacağım diyemiyorsunuz.
Yolun Sonundaki Okyanus ve çocukluğa dönüş
Yolun Sonundaki Okyanus’u okumaya başladığımda sabahın ilk ışıklarını görmeme iki ya da üç saat kalmıştı. Bir yarım saat kadar okurum ve sonra uyurum diye düşünüyordum. Gelin görün ki söz konusu kitaplar olunca neyin ne olacağını kestiremeyeceğimi hala öğrenemediğimi gördüm. Bir yandan Neil Gaiman’ın yarattığı o fantastik dünyanın korkunç canavarlarından korkarken bir yandan çocukluğumu düşündüm. İlk söylediğim yalanı, ilk kez bile bile kötülük yaptığım zamanı, ilk kez aileme karşı çıkışımı… Elbette uyuyamadım. Kalktım dolandım biraz, yedi yaşımı düşündüm. Yedi yaşımdayken içinde yaşadığım evi, şimdi o evi ne kadar özlediğimi, geceleri korktuğum şeyleri, ailemin sevgisini, arkadaşlarımı ve onlarla birlikte çıktığımız maceraları… Şimdiye döndüğümde de iyi bir çocuk olduğuma karar verdim. Sevindim. Yolun Sonundaki Okyanus sizi hiç beklemediğiniz kadar etkileyebilir. Keyifle!
Büyürken kitaplardan çok şey öğrendim. İnsanları ve ne zaman nasıl davranmam gerektiğini bana kitaplar öğretti.
-Neil Gaiman
İthaki Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Yolun Sonundaki Okyanus – Neil Gaiman
Bir kelebeğin kanatları kadar narin ve hüzünlü.
Karanlıktaki bir bıçak kadar tehditkâr ve korku verici.
Neil Gaiman, sarsıcı eseri Yolun Sonundaki Okyanus’ta, insanı insan yapan tüm duyguları ortaya çıkarmakla kalmayıp, okurlarını onları çevreleyen karanlıklardan korunmaları için geçmişin sığınağına davet ediyor.
Hikâye, kahramanımızın çocukluğuna dönmesi ve evinin yanındaki gölün aslında bir okyanus olduğunu iddia eden Lettie Hempstock’a dair anılarının canlanmasıyla başlıyor. Bu andan sonra; küçük bir çocuğun fazlasıyla ürkütücü, garip ve tehlikelerle dolu geçmişine doğru bir kapı açılıyor.
Artık, yolun sonunda neyle karşılaşacağını kahramanımız da bilmiyor…