Yiyelim İçelim, Okuyalım Yazalım Gültekin Emre’nin Berlin, Ayvalık ve İzmir üçgeninde yazdığı günlüklerden oluşan hayli keyifli bir kitap. Ayvalık’tayken Ayvalık ile ilgili kitaplar elime düşerse hiç kaçırmadan okuyorum. Bu da onlardan biri oldu. Yemesi içmesi güzel evet ama üstüne bir de okuması ve yazması daha da güzel olmuş. Kitapta sadece yazarın yediğine içtiğine rastlayacağınızı düşünmeyin, çok daha fazlası var.
Yiyelim İçelim, Okuyalım Yazalım aslında hepimizin günlükleri gibi. Ülkemizin ortak haberleri ve dolayısıyla ortak dertleri sızıveriyor içeri. Ancak bir iki sayfa sonra kendinizi çok sevdiğiniz bir yazar ya da aydının yeme içme üzerine söylediklerini okurken buluveriyorsunuz. Meyveler üzerine yazılmış şiirler ve romanlardan alınan yeme içme üzerine alıntılar sizi sebebinizi anlayamayacağınız kadar çok sevindirecek. Ben özellikle Hasan Ali Toptaş’ın bir alıntısına çok gülmüştüm. İçinde yazanların güzelliği hoşluğu kadar insana yaptırmak istedikleri de muazzam bir kitap bu. Siz de orada burada okuduğunuz, gördüğünüz, yaşadığınız şeyleri yazmak; bu güzelim anıları ne zaman hatırlamak isteseniz açıp okumak isteyeceksiniz. Baktığınızda hepimizin çok hoşuna giden şiirler, romanlarda sayfalar, gazetelerde yazılar var. Bunları yıllar sonra tekrar hatırlamak ve geçmişe hoş bir gezinti yapmak tatlı olmaz mı? Özellikle işin içinde yeme içme varsa müthiş olur diye düşünüyorum. Keyifle!
Oğlak Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Yiyelim İçelim, Okuyalım Yazalım – Gültekin Emre
Epeyce günlük tuttum. Günlerimi, anlarımı kırık ayna parçalarından izlemeye çalışıyorum; yaşamımdan yansıyanları, yansımaları. Hepsi de bir başka öbekte toplanan görüntüler.
“Yeme-İçme Günlüğü” bana başka bir esin kaynağı oldu. Okuduğum kitaplarda (öykü, roman, şiir), gazetelerde, dergilerde yemeye-içmeye ilişkin rastladıklarımın bende bıraktığı izleri, izlenimleri, doğurduğu düşünceleri, çağrışımları yazmaya çalıştım; kimi zaman aralıklarla, çoğu zaman aralıksız.
Ayrıca, çarşı pazar gezmelerimde rastladığım yemek kültürüne ilişkin detayları, dışarda yediğim yemekleri, lokantaları, dost sofralarındaki değişik mezleri… günü gününe olmasa da, yeri geldikçe, unutulmasınlar diye, geçiriyorum günlüğüme.”
Günlük mü?
Günle yol alan ömür!
İşte hepsi bu!
Bu kitap Oğlak Yayınları ve Ruhu Doyuran Kitaplar’dan biri. Siz de bu okuma projesinde bana katılın; edebiyatın ve yemek kültürünün hayatımıza neler kattığını birlikte keşfedip keyfini çıkaralım.