Yıldızın Saati – Clarice Lispector

Yıldızın Saati 1001 kitap projesi sayesinde okuduğum kitaplardan biri. Clarice Lispector da aynı şekilde bu okuma serüveni ile tanıştığım bir yazar. 1001 kitaptan daha iki yüz tane bile okumadıysam da şimdiden beni enfes kitapların beklediğini belirtebilirim. Clarice Lispector’un bu minicik kitabı, Yıldızın Saati, bir oturuşta bitirdiğim ve beni çok etkileyen bir kitap oldu. Aynı zamanda iyi ki 1001 kitap listesine başladım dedirtti bana. Anlayacağınız gerçekten çok iyiydi!

Yıldızın Saati - Clarice Lispector

Yıldızın Saati Clarice Lispector’un son kitabı ve bu kitabının onun en iyi kitabı olduğunu söylüyorlar. Kozmopolit kişilik Rodrigo S.M. tarafından anlatılan bu kısa hikaye hayattaki şanssız insanlardan birinin, Macabea’nın öyküsünü anlatıyor. Rio’nun varoşlarında bir daktilocu olarak yaşamaya çalışan Macabea filmleri, Coca-Cola’yı, oldukça berbat bir kişiliğe sahip erkek arkadaşını seviyor. Ancak Macabea çirkin, hastalıklı ve sevilmeyen bir insan. Hikayeyi anlatan Rodrigo, Macabea’nın perişanlığından çekiniyor olsa da, görünen tüm sefaletine rağmen onun içten içe özgür olduğunun farkına varmaktan alamıyor kendini. Ne kadar üzgün olunabileceğini bilmiyor Macabea, bir yerden sonra iyi ki bilmiyor dedirtiyor insana. Clarice Lispector sizi karşısına oturtup ağzınızı açamayacağınız bir konuşma sürdürüyor sanki kitap boyunca. Ağzınızı açamıyorsunuz çünkü görmek istemediğiniz her şeyi size tüm çıplaklığıyla gösteriyor ve aslında bu zamana kadar bakmadığınız için de suçlu olmanız gerektiğini söylemese de hissettiriyor. Eliniz kolunuz bağlı azar işitir gibi okuyorsunuz kitabı. Karşınızda çok akıllı bir yazar, çok akıllı bir kadın var anlayacağınız. Kitabı okurken bazı cümlelere takılıp kalacak, üzerinde bol bol düşüneceksiniz. Özellikle sorular biraz canınızı sıkacak, yüzleşmek istemediğiniz şeyleri ortaya çıkaracak. 90 sayfalık kocaman bir kitap Yıldızın Saati. Mutlaka okuyun derim.

Yıldızın Saati - Clarice Lispector

Acaba günün birinde kendine şu soruyu sormayan var mı: Ben canavar mıyım yoksa kişi olmak bu mu demek?
– Clarice Lispector

İmge Kitabevi’nden çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Yıldızın Saati – Clarice Lispector

Kafka kadın olsaydı, Rilke Ukrayna doğumlu bir Brezilya Yahudisi olsaydı, Rimbaud ana olsaydı da ellinci yaşını görebilseydi. Heidegger Alman olmaktan vazgeçip Yeryüzünün Destanını yazabilseydi. Niye sayıyorum bu adları? Bir bölgenin görünümünü çizebilmek için. Clarice Lispector işte buradan yazıyor.

Menüye dön