Yeni Soyadının Hikayesi Elena Ferrante’nin Napoli Romanları serisinin ikinci kitabı. Lenu ve Lila’nın hikayesi kaldığı yerden devam ediyor ancak bu ikinci kitap biraz kalp kırıyor. Okur olarak karakterlerle biraz daha samimi olduğumuzdan, yaşadıklarına üzülmemek mümkün olmuyor ne yazık ki. Ferrante mükemmel bir devam kitabı yazmış; hayran kalmamak elde değil.
Yeni Soyadının Hikayesi’nde Lila ve Lenu’nun birlikte geçirecekleri bir yaz tatili ikisinin de hayatını alt üst edecektir. Ancak bu durumdan en çok Lila etkilenecek ve genç yaşta yaptığı evliliğin ve bunun getirdiği sorumlulukların kıskacından çıkmanın yollarını arayacak. Yaşadıkları mahalle dedikodularla çalkalanırken ve gizli ilişkiler ortaya çıkarken Lenu hiç beklemediği bir burs kazanır ve şehri terk eder. Evine geri dönene kadar hem kendi yaşadıkları hem de Lenu’nun yaşadıkları bu iki arkadaşı tekrar birbirine bağlar.
İnsanı olduğu gibi anlatabilen bir yazar Ferrante ve kitapları da gücünü buradan alıyor. Okumaya doyamayacaksınız. Keyifle!
Serinin diğer kitaplarına göz atmak isterseniz: Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım, Terk Edenler ve Kalanlar, Kayıp Kızın Hikayesi
Everest Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Yeni Soyadının Hikayesi – Elena Ferrante
Dünyada ve Türkiye’de Büyük yankı uyandıran Napoli romanlarının ikinci kitabı
“Ferrante’nin benzeri yok ve bunun nedeni sadece yaratıcılığında değil, daha çok içgüdüsel, şiddetli ve ısrarlı dürüstlüğünde yatıyor.”
-Mirrna Proctor, Bookforum-
“Napoli Romanları”nın ikinci kitabı Yeni Soyadının Hikâyesi’nde Lila ile Lenu tüm zorluklara rağmen büyür, gelişir… Yeni evli, kocasıyla sorunlar yaşayan Lila, aile işinde çalışmaya başlar. Lenü ise hayatı ve kendisini sorgulayarak eğitimine devam ederken, doğup büyüdüğü tutucu ortamın dışına çıkmanın yollarını aramaktadır.
İki dostun bir adada geçirdikleri yaz tatilinde yaşananlarla tüm dengeler alt üst olur. Gözüpek ve tutkulu Lila için evliliğin dar kalıplarına sığmak gittikçe güçleşirken, Lenü, kendisini bulmak için köklerinden kopmayı göze alır. Aşk ve özgürlük; evlilik ve ayrılık; kıskançlık, sadakat, dostluk ve annelik… Gençlik döneminden yetişkinliğe doğru yol alan iki genç kadın, dolu dolu yaşamayı seçmekle bu duyguların sarkacında gidip gelerek, onları en etkili, en şiddetli halleriyle tecrübe eder.
“Ferrante’nin romanları yoğun, şiddetli bir şekilde kişisel adeta itirafname gibi.”
-James Wood, The New Yorker-
“Bu öylesine aslına sadakatle anlatılmış bir kadın hikâyesi ki gözlemle değil, ancak hissedilerek yazılabilir.”
-Amy Rowland, The New York Times-
