Yavaş Adam J. M. Coetzee’nin okuduğum ikinci kitabı oldu. İlk okuduğum kitabı kendi yaşam öyküsünü anlattığı otobiyografik bir roman olan Taşra Hayatından Manzaralar‘dı. O kitapla biraz vurulmuştum yazara, sanırım sempatiden biraz daha fazlası vardı işin içinde. Yavaş Adam ile bu ilginç yazara merakım ve ilgim daha da arttı diyebilirim.
İlk sayfalarından hemen sizi içine çekiverecek bir roman Yavaş Adam. Geçirdiği trafik kazasından sonra bir bacağını kaybeden ve hayatı tamamen değişen Paul hiçbir şey yapmasına gerek kalmadan hemen sempatinizi kazanacak. Sonra onun hayatına Marijana girecek, siz de onunla umutlanacaksınız. Bu ikisi arasında neler olacağını merak edip sayfaları daha hızlı çevirmeye başlayacaksınız. Sonra bir anda Elizabeth Costello çıkacak karşınıza. Özenle yapılmış bir maketin dağılması gibi dağılıverecek tüm hayalleriniz. Kitabın gidişatı da bundan sonra katiyen aynı olmayacaktır artık. Elizabeth Costello çok önemli bir karakter. Ondan nefretle bahseden o kadar çok yorum okudum ki anlatamam. Ancak ben nefret edemedim ondan bir türlü, aksine kitapta herkesten çok ona üzüldüm. Sadece bu tür bir karakterle tanışmak için bile okunur bu kitap ancak elbette bundan çok daha fazlası var içinde. Daha önce Coetzee okumadıysanız mutlaka göz atın derim. Keyifle!
Tanıtım yazısı:
Altmış yaşındaki fotoğrafçı Paul Rayment, bir bisiklet kazası sonunda sağ bacağını kaybedince, o güne dek yalnız sürdürdüğü yaşamı tamamen değişir. Başkalarına bağımlı olmaktan nefret etse de, ister istemez kendisini bir bakıcının ellerine teslim eder. Avustralya’ya Hırvatistan’dan göçmüş olan bakıcısı Marijana’ya aşık olan Paul, kazayı izleyen ilk günlerdeki umutsuzluğundan ve karamsarlığından sıyrılsa da, Hırvat ailenin tutumu yüzünden yeni sorunlarla karşı karşıya kalır. Bu arada, Coetzee’nin başka yapıtlarının da baş kişisi olan yazar Elizabeth Costello da birdenbire ortaya çıkarak Paul’ün yaşamında etkin bir rol üstlenmeye başlar.