Yastıkname, 1000 yıl önce yazılmış bir Japon klasiği. Sarayda impratoriçenin nedimeliğini yapan kadınlardan Sei Şonagon’un yazdığı notlardan oluşuyor. 1000 yıl öncesinin Japonyasından günümüze kadar geliyor sesi. Bunun ne kadar müthiş bir şey olduğunu sindirmem biraz zaman aldı açıkçası. Kitabı okumaya başladığımda da bu muhteşem kadınla sohbet ediyormuşum gibi hissettim. Sanki 1000 yıl öncesinden değil de dünden bahsediyor gibiydi.
View this post on Instagram
Yastıkname ve hayatın güzellikleri
Yastıkname bildiğiniz kitaplardan değil. Şonagon’un kendini oyalamak için yazdıklarından oluşuyor. Bu yazılanlar arasında saray hayatı, saraylılar ve döneme ışık tutan keyifli notlar da var. Ancak kitabı okuması zevkli kılan şeyler Şonagon’un sevdiği, gıcık olduğu, talihsiz bulduğu maddeler. Betimlediği anlar, manzaralar ve yaşananlar o kadar hoş bir dille yazılmış ki insan kendini o anda buluveriyor. Japonya’nın Heian dönemine ışık tutmasının yanında bana hayattaki küçük ve basit güzelliklere farkındalıkla bakmam gerektiğini de hatırlattı. Her açıdan müthiş bir kitap olduğunu tüm kalbimle belirtebilirim. İlgilerinin çok hoşuna gidecek eminim. Keyifle!
Metis Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Yastıkname – Sei Şonagon
Japon kültürünün bin yıllık klasiği şimdi Türkçe’de. Bütün gerçek edebiyat klasikleri gibi bugün bile bizlere söyleyecek çok şeyi olan, benzersiz üslupta bir kitap Yastıkname. Sarayda imparatoriçenin nedimeliğini yapan Sei Şonagon, hep başucunda tuttuğu “defterine” aklına esen her şeyi yazmış: Tanık olduğu küçük, sıradan olayları, anılarını, önemli bulduğu konulardaki fikirlerini; hoşuna giden gitmeyen, muhteşem ya da moral bozucu bulduğu, kalp atışını hızlandıran ya da asabını bozan, “gıcık” ya da hayran olduğu şeyleri… Özel bir duyusallığı ve gözlem yeteneği var Şonagon’un: Kayıt düştüğü inanılmaz ayrıntılara, özgür ve kadınca bir bireyselliğin damgasını vurmayı başarabildiği için olmalı, yüzyılların ötesinden hala bizleri şaşırtmayı sürdürebiliyor.
Yastıkname, Kitap Çevirmenleri Girişimi’nden 83 çevirmenin çalışmasıyla Türkçe’ye çevrildi. Dünyada bir ilk niteliği taşıyan bu ortak çalışma aynı zamanda kitap çevirmenlerinin bir meslek birliği içinde bir araya gelişlerini simgeliyor. Çevirmenler birbirine yabancı dil ve kültürler arasında köprü işlevi görürler. Bu kez de öyle oldu: Uzak bir ülke ve uzak bir geçmiş onlar sayesinde şimdi daha yakınımızda…
Bu kitap Japon Edebiyatı – Bir Ülkeyi Kitaplardan Tanımak projesi kitaplarından biri. Siz de Japon edebiyatı ile daha fazla haşır neşir olmak isterseniz beklerim!