Vatan Yahut Silistre – Namık Kemal

Vatan Yahut Silistre Namık Kemal’in 1872’de yazdığı bir tiyatro oyunu. Yazıldığı dönemde kitleleri o kadar çok etkilemiştir ki Namık Kemal tutuklanarak Mağusa’ya sürülmüştür. Edebiyat tarihimizin en önemli eserlerinden biri var yani karşınızda. Şu sıralar bir oyun okumak istiyorsanız ve tarihe de ilginiz varsa bu kitap enfes bir seçenek olabilir. Bir aşk hikayesi etrafında dönen kitapta vatan sevgisi işleniyor; karakterleri özellikle çok seveceksiniz diye düşünüyorum.

Vatan Yahut Silistre İslam Bey ve Zekiye Hanım’ın aşkıyla başlıyor. İslam Bey Kırım Savaşı’na katılmak üzere Zekiye’yi ardında bırakıp gidecektir ve Zekiye de ayılıp bayılmakta, sürekli ağlamaktadır. Ancak İslam Bey’in “Beni seven arkamdan ayrılmaz.” cümlesini duyduktan sonra Zekiye de onun peşinden askere gitmeye karar verir. Her şeyi göze alır ve sevdiğinin peşinden gider. Savaş esnasında İslam Bey yaralanır ve Zekiye de ona bakmak için gönüllü olur. Elbette İslam Bey iyileşince Zekiye’yi tanır. Ancak Zekiye için böylesi bir ortamda başka bir sürpriz daha vardır. Aşağıda İslam Bey’in sözlerinden birine yer vermeden edemedim. Keyifle!

“Meğer ne talihsiz adammışım. Seni yanımda gördükçe ne sanıyorum bilir misin? Bir melek benim için semavatı bırakmış da bu kara toprakla inmiş sanıyorum. Kendimi şeytandan alçak görüyorum. Kendi kendime şeytan insanı aldatır. Ben bir meleği iğfal ettim diyorum. Çocuk! Niçin benim için bu hallere geldin? Niçin o güzel vücudunu benim yolumda toprak edeceksin?”

Vatan Yahut Silistre - Namık Kemal

Oğlak Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Vatan Yahut Silistre – Namık Kemal

Namık Kemal`in en ünlü yapıtı… Defalarca basılmış, yüzlerce belki de binlerce kez oynanmış oyunun ilk baskısını Güllü Agop yapmıştı. Büyük bir olasılıkla oynarken yapılan değişiklikleri içeren bu baskı ile daha sonraki Osmanlıca baskılar arasında farklılıklar vardır. Cumhuriyet`ten sonra yapılan baskılarda ise ya yanlış okumalar vardır, ya anlamı bozmasa bile yazarın üslubunu bozan sadeleştirmeler ya da -dünyada hiç örneği görülmemiş biçimde- yazarın metnini düzeltmek gerekçesiyle eklemeler yapılmıştır.

Oğlak Yayınları, yetkin bir baskı sayılan altıncı baskısının çevrim yazısını, Hicri Kevkep`in titiz çalışmasıyla sunuyor.. Ne değiştirerek ne de ekleyerek. Yazarın elinden çıktığı gibi.

Bu kitap Oğlak Yayınları ve Ruhu Doyuran Kitaplar‘dan biri. Siz de bu okuma projesinde bana katılın; edebiyatın ve yemek kültürünün hayatımıza neler kattığını birlikte keşfedip keyfini çıkaralım.

Menüye dön