Varoşların Buda’sı – Hanif Kureishi

Varoşların Buda’sı hem bu senenin reading challenge‘ı için hem de 1001 kitap listesi için seçtim bir kitaptı. Hanif Kureishi’nin ilk ve Whitbread Prize for Best First Novel ödüllü romanı Londra’nın varoşlarında başlayıp, şehirde sonlanan bir roman. Karim adlı gencin hayli ilginç yaşamını okurken bir yandan da İngiltere’nin belli bir dönemine göz atıyor okur.

Varoşların Buda’sı ne yazık ki severek okuduğum bir roman olmadı. Reşit olma yolunda ilerleyen, kafası hayli karışık bir genç olan Karim’i kafamda hiçbir yere oturtamadığımdan kitaba da bir türlü ısınamadım. Yazarın stiline de hayran kaldığımı söyleyemeyeceğim. Ah bir de hala bir türlü anlamadığım İngiliz mizahı var  elbette. Okuduğum çoğu yorumda insanlar bu kitabı komik bulduklarını belirtmişler, ilginç. Sanırım kitapta kendime yakın bulup, sevecenlikle okuduğum tek karakter vardı: Eva. O da ne yazık ki yuva yıkıp, yenisini kurmaya çalışan bir kadın. Bu kısmı göz önünde bulundurmazsak, renkli ve okuması keyifli bir karakterdi. Onun dışında ne yazık ki kitapla ilgili pek hoş şeyler söyleyemeyeceğim. Ancak İngiltere’deki ırkçılık ve gençlik sorunlarına göz atmak isterseniz akademik bir kitaptan daha eğlenceli olabilir.

Varoşların Buda'sı - Hanif Kureishi

Can Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Varoşların Buda’sı – Hanif Kureishi

Varoşların Buda’sı, 70’li yılların sonuyla 80’li yılların başında, İngiliz İşçi Partisi’nin, iktidarı Thatcher hükümetine bırakmak üzere olduğu günlerde, sorunlu bir dünyada var olmaya çalışan bir gencin marjinal yaşamını konu alıyor. Hindistan göçmeni bir babayla İngiliz annenin oğlu Karim’in ve yakın çevresinin öyküsünün anlatıldığı Varoşların Buda’sı, son dönem İngiliz edebiyatının ses getiren yazarlarından biri olan Pakistan asıllı Hanif Kureishi’nin en önemli, en sert üsluplu romanı. Yazar, Karim’in gençlik yıllarını anlatırken tüm dünyada demokrasinin beşiği olarak bilinen İngiltere’de ‘ikinci sınıf’ yurttaş olmanın, gözeneklere işlemiş ayrımcılığın yaşamı nasıl belirlediğini ironik bir dille, keskin bir mizah ve ilginç metaforlarla sergiliyor. Karim’in ve yakın çevresinin başından geçenler, o dönemin İngiliz toplumunun panoramasını da çiziyor. Irk, din, cins ayrımcılığı, sömürgecilik, emperyalizm gibi sorunlar roman içinde sürekli öne çıkarılır ve evrensel boyutlara taşınırken, eğlenceli bir anlatımla okur keyifli bir roman okuma serüvenine sokuluyor. Kendi yaşamından yola çıkan Hanif Kureishi, Karim’in ve arkadaşlarının ekseninde, Asyalı gençler arasındaki eşcinselliğe de yer veriyor. Yazdıklarında genellikle göçmen ailelerin evlerinde doğan ve varoşlarda büyüyen delikanlıların sorunlarını konu edinirken, suçun ve uyuşturucu trafiğinin günlük, sıradan şeyler olduğu bir ortamda, sık sık ırkçı saldırıların hedefi olan göçmenlerin yaşamını da toplumsal gerçekçilikle aktarıyor. Varoşların Buda’sı, Kara Plak adlı romanıyla tanıştığımız Hanif Kureishi’nin Türkçe’deki ikinci romanı.

Bu kitap Kitaplık Kedisi Reading Challenge 2017 kitaplarından biri. Siz de katılın, 2017 boyunca birlikte yirmi enfes kitap okuyalım, Birleşik Krallık edebiyatını birlikte keşfedelim!

Menüye dön