Vadideki Aslan – Elizabeth Peters

Vadideki Aslan zevkle okuduğum Amelia Peabody serisinin dördüncü kitabı. Bu kitap seride beni en çok şaşırtan ve güldüren kitaplardan biri oldu çünkü Amelia’nın başına hiç tahmin edemeyeceği şeyler geliyor ve ‘Ramses’ Walter tam da istediğim gibi bir karaktere dönüşüyor.

Vadideki Aslan adlı kitapla iyice anladım ki Elizabeth Peters’ın Mısır polisiyelerine kendini kaptırmamak elde değil. Özellikle bulunduğunuz ortamdan kaçmak istiyorsanız Mısır kadar görkemli bir yer olamaz diye düşünüyorum. Bir de üzerine tam bir İngiliz hanımefendisi olan Amelia ve müthiş bir Mısır bilimci olan eşi Emerson’ın harika ilişkileri eklenince bu kitaplar insanda bağımlılık yaratıyor. Ancak seride sonradan ortaya çıkan karakter ‘Ramses’ Walter favorim diyebilirim ki bu kitapta da harikalar yaratıyor. Sekiz yaşında bir çocuktan beklenmeyecek şeyler yapsa da böyle bir anne babadan meydana geldiği için pek şaşırmıyorum. Polisiyeyi romantizm ve mizahla çok hoş bir şekilde harmanlıyor Peters ve Dost Körpe’nin enfes çevirisi de kitaplara ayrı bir hava katıyor diyebilirim. Keyifle okunacak bir ‘hafif okuma’ peşindeyseniz seriyi tümden öneriyorum. En kısa zamanda dilimize çevrilmiş serinin beşinci kitabını da yazacağım. O zamana kadar keyifle!

Elizabeth Peters

Oğlak Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Vadideki Aslan – Elizabeth Peters

Nefes kesici bir andı. Bu tuhaf, dâhi ve acı çeken adamı nihayet anladığımı hissediyorum. Etkilenmiştim… hem de çok. Dudaklarım aralandı. Göğsüm inip kalkıyordu. Elim uzandı…
Parmak uçlarımız birbirine daha yeni dokunmuştu ki, gürültü patırtılarla yerlerimizden sıçradık. Kapı hızla açılıp kapanınca perdeler dalgalandı. Kapıları böyle açan tek kişi tanıyordum! Elimi küt küt atan kalbime bastırdım.
Gelen Emerson’du! Oydu! Ama ne halde! Saçı diken dikendi, en güzel gömleği harap olmuştu, yırtık bir yeni koluna parçalanmış bir zırh eldiveni gibi dolandı. Yüzünde kızarıklıklar vardı ve bir gözünün yarısı kapanmıştı. Sıyrılmış parmak eklemlerinden kan damlıyordu ve ellerinde birer kılıç tutuyordu. Hayatımda bu kadar etkileyici bir sahne görmemiştim! Kalbim patlayıp göğsümü parçalayacak sandım.
…Emerson hızla döndü. Kılıçlardan birini bırakarak kapıyı kapadı… sürgüyü takar takmaz kapı diğer taraftan yapılan vahşi saldırının etkisiyle sarsılmaya başladı. Sonra Emerson tekrar döndü. Dosdoğru bana baktı.
“Amelia” diye haykırdı. “Üstüne bir şeyler giysene, Tanrı aşkına!”

Peters, romantizmle macerayı mükemmel bir polisiyeye çevirmeyi çok iyi biliyor.
Philadelphia Inquirer

Elizabeth Peters’ın “Mısır polisiyeleri” dizisi, Amelia Peabody’nin Krallar Vadisi’nde nefes kesen yepyeni bir macerasıyla devam ediyor.

Bu kitap Oğlak Yayınları ve Ruhu Doyuran Kitaplar‘dan biri. Siz de bu okuma projesinde bana katılın; edebiyatın ve yemek kültürünün hayatımıza neler kattığını birlikte keşfedip keyfini çıkaralım.

Menüye dön