Tütüncü Çırağı – Robert Seethaler

Tütüncü Çırağı Robert Seethaler’ın Bütün Bir Ömür‘den sonra okuduğum ikinci kitabı oldu. Yazarın diğer kitaplarının da dilimize çevrilesi için sabırsızlanıyorum açıkçası. İşlediği konulardan ziyade anlatımına hayran kaldığım bir yazar Seethaler. Çeviride bile böylesine iyi hissettiriyorsa, orijinal dilinde okununca nasıl olur bilemiyorum. Muhteşem olsa gerek!

 

View this post on Instagram

 

A post shared by Elif (@elifthereader) on

Tütüncü Çırağı

Tütüncü Çırağı, bir büyüme hikayesi olmasının yanı sıra savaşı, aşkı, değişimi, siyaseti, cinsel uyanışı ve çok daha fazlasını anlatan bir kitap. 1938 yılında Avusturya’nın Nazi Almanyası ile birleşmesi ile gelişen olaylar Franz, Sigmund Freud, Otto ve Anezka karakterleri üzerinden anlatılıyor. Franz el bebek gül bebek büyümüş bir gençtir ve hiçbir hayat tecrübesi yoktur. Annesi sevgilisini yitirince, para sıkıntısı ortaya çıkar ve Franz kendini Viyana’da bulur. Annesinin eski bir arkadaşı Otto’nun tütüncü dükkanında çırak olarak çalışacaktır. Bu dükkann müdavimleri arasında Freud da bulunmaktadır. Freud’un bir önerisi ile Franz Anezka ile tanışıp aşkı tadacak ve bundan sonra Freud’a daha çok ihtiyaç duyacaktır. Ancak dünya hızla değişmekte, siyasetle birlikte hayatlar kararmaktadır.

Seethaler’ın Bütün Bir Ömür adlı kitabını o kadar çok sevmeseydim, bu kitabı okumazdım. Okumazdım çünkü savaşla ilgili kitapları okuyamıyorum; günlerce kabus görüyorum. Ancak bu kitap kabuslar görmeme sebep olmadı. Sadece içimde derin bir hüzün bıraktı. Öneririm. Keyifle!

Tütüncü Çırağı - Robert Seethaler

Jaguar Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Tütüncü Çırağı – Robert Seethaler

1937 yazının son günleri… Göl kıyısındaki küçük bir kasabada yaşayan on yedi yaşındaki Franz, annesinin isteğiyle “eski bir tanıdık” olan tütün mamulleri satıcısı Otto Trsnjek’in yanına, Viyana’ya gider. Böylece hem bir meslek edinecek hem de Viyana gibi bir yerde daha iyi bir gelecek kurabilecektir.

Genç Franz bir yandan mesleğin inceliklerini öğrenirken bir yandan da dükkâna uğrayan ünlü tiryakilerle tanışır. Bu müşterilerden biri olan Profesör Sigmund Freud ile dostluk kuran Franz, Anezka adlı gizemli bir kıza âşık olduktan sonra profesörle görüşmeyi daha da sıklaştırır.

Ancak o günlerde Viyana’ya gelen bir tek Franz değildir; gamalı haçlar, Führer posterleri, Gestapo da gelip yerleşmiştir Viyana’nın kalbine. Sersemletici bir aşkın pençesindeki Franz, içinde yaşadığı toplumun, siyasetin kısacası etrafındaki her şeyin dönüşümünü geç de olsa fark etmeye başladığında artık dönülmez bir yola girmiştir hayat.

Dünya edebiyatının son yıllardaki en dikkat çeken isimlerinden Robert Seethaler’in bu incelikle örülmüş, yürek burkan romanını Oktay Değirmenci Almanca aslından çevirdi.

Menüye dön