Three Summers – Margarita Liberaki

Three Summers Yunan yazar Margarita Liberaki’nin en popüler romanı. Yaz aylarını özlediğim için bana yaz havasını yaşatacak bir roman okumak istedim ve özenle seçtim bu kitabı; iyi de etmişim. Atina kırsalında geçen bu hayli sevimli roman bana çiçek kokuları taşıdı ve kırsalın tüm o şahaneliğini hatırlattı. Çağdaş Yunan klasikleri arasında yer alan ve ilk olarak 1946’da yayımlanan Three Summers, üç kız kardeşin hikayesini peşi sıra geçen üç yaz boyunca anlatıyor.

Three Summers anlattığı hikaye açısından pek ilgimi çekmediyse de yaz aylarını, yazın getirdiği o eşi benzeri olmayan rehaveti ve aynı zamanda canlılığı, doğanın değişimini, çiçekleri, ağaçları ve yaz aşklarını çok güzel anlattığı için keyifle okuduğum bir kitap oldu. Hayattan ne istediğini çabuk çözen, dikkafalı Maria, güzel olduğu kadar mesafeli Infanta ve kafası bulutlarda gezen, biraz da asi Katerina’nın üç yaz boyunca yaşadıklarını ve değişimlerini okuyoruz kitapta. Hikayeyi de bu üç kız kardeşin en şenliklisi Katerina’dan dinliyoruz.

Three Summers - Margarita Liberaki

Bu birbirinden değişik üç kız kardeş anneleri, teyzeleri ve büyükbabaları ile Atina’nın kırsalında, denize çok da uzak olmayan küçük bir kasabada yaşıyorlar. Yaşadıkları yer mevsimlerin her birini doyasıya gözlemleyebildikleri, hayvanlar, ağaçlar ve çiçeklerle dolu, hayli sevimli bir yer. Yazar bu doğa ögelerini üç kızkardeşin cinsel uyanışlarını anlatmak için de yer yer kullanıyor. Bahar ve özellikle yaz aylarında herkes uykudan uyanıyor.

16 ve 20 yaşları arasındaki bu üç kız kardeşin cinsel uyanışlarının yanı sıra aşka, evliliğe ve genel olarak hayata bakış açılarını da keşfediyor. Karakter olarak birbirilerinden hayli farklı olduklarından tahmin edeceğiniz üzere aşklarından, hayat anlayışlarına kadar her şey değişiklik gösteriyor. Hepsini ayrı ayrı anlıyor ve hepsine ayrı ayrı hak veriyor insan. Elbette bu temaların yanında savaşın hemen öncesindeki Yunanistan’ı, kadının toplumdaki yerini ve tutku ve mantık arasındaki dengeyi irdeliyor yazar.

Atina kırsalında geçen, size yazı buram buram yaşatacak bir büyüme hikayesi okumak isterseniz Three Summers’ı önerebilirim. Olmazsa olmaz bir kitap değildi kanımca ancak kırsalda geçen yazları tam da istediğim gibi anlattığı için ben çok keyifle okudum. Keyifle!

Penguin Books’tan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak içn de buraya: Three Summers – Margarita Liberaki

With a new introduction by Polly Samson, Sunday Times bestselling author of A THEATRE FOR DREAMERS

‘Gorgeous… the written equivalent of lying in the sun eating figs’ India Knight, Sunday Times

‘That summer we bought big straw hats. Maria’s had cherries around the rim, Infanta’s had forget-me-nots, and mine had poppies as red as fire. . .’

Three Summers is a warm and tender tale of three sisters growing up in the countryside near Athens before the Second World War. Living in a ramshackle old house with their divorced mother are flirtatious, hot-headed Maria, beautiful but distant Infanta, and dreamy and rebellious Katerina, through whose eyes the story is mostly observed. Over three summers, the girls share and keep secrets, fall in and out of love, try to understand the strange ways of adults and decide what kind of adults they hope to become.

‘The sun has disappeared from books these days… You are one of those who pass it on’ Albert Camus to Margarita Liberaki

‘The literary equivalent of a sun-soaked holiday in Greece’ Culture Whisper

‘A leisurely, large-hearted coming-of-age novel, earthy and innocent, nostalgic and beautifully rendered’ Kirkus

‘A dreamy, cinematic tapestry of Greek village life’ NPR

Menüye dön