Thomas Mann’in Büyülü Dağ‘dan sonra okuduğum ikinci kitabı Venedik’te Ölüm oldu. Aslını söylemem gerekirse bu uzun öykü Thomas Mann’e başlamak için Büyülü Dağ’dan çok daha iyi bir seçenek diye düşünüyorum. Bunun nedenlerinden biri Büyülü Dağ’ın biraz “zor” bir kitap olması, diğeri ise Venedik’te Ölüm’ün enfes bir uzun öykü olması. Thomas Mann’e bir kez bulaşınca bırakmak istemeyeceksiniz emin olun. Siz en iyisi Venedik’te Ölüm ile başlayın bu yolculuğa.
Venedik’te Ölüm güzeldir
Venedik’te Ölüm’ün asıl kahramanı Gustav von Aschenbach saçları beyazlamış, başarılı ve saygı gören bir yazardır. Oldukça kontrollü ve mantıklı bir hayat yaşamıştır bu zamana kadar ve bu ritüelden kurtulmak ve biraz da yazabilmek umuduyla Venedik’e gider. Kaldığı otelde Tadzio adında Polonyalı güzel bir çocuk görür ve onu Yunan tanrılarına benzetir. Tadzio ile hiç konuşmasa da ya da ona hiç dokunmasa da Gustav von Aschenbach için hayat değişmiştir artık… Güzelliğe methiyeler düzen bir adam, kendiyle çelişen bir adam vardır karşımızda. Thomas Mann’in dile hakimiyeti, mitolojiyle oyunu, yaratıcı zihnin aşk ile değişimini anlatışı ise aklınızı başınızdan alabilir. Fiziksel güzelliğe karşı bakış açınız değişecek, plajda dolanırken kimlerin size baktığına daha çok dikkat edeceksiniz. Mutlaka okuyun derim!
Tanıtım yazısı;
20. yüzyılın en büyük Alman romancısı Thomas Mann’ın yazarlık yaşamında, Buddenbrooklar, Büyülü Dağ ve Doktor Faustus gibi büyük romanların yanı sıra Venedik’te Ölüm’ün de benzersiz bir yeri vardır. 1929’da Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görülen Mann, I. Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde yayınlanan Venedik’te Ölüm adlı bu uzun öyküsünde, ‘sanatçının trajik çıkmazı’nı işler: Yorucu bir çalışmanın ardından gerilimlerinden kurtulmak için Venedik’e giden ünlü yazar Aschenbach, genç Polonyalı Tadzio’nun olağanüstü güzelliği karşısında büyülenir. Salgın hastalık kenti sarınca da, tutkularına yenilerek ölüm isteğine teslim olur. Aşk ve ölüm simgeleri, Mann’ın yazarlık yaşamında bir dönemi kapayan bu yapıtın derin duyarlılığının temel öğelerini oluşturur. Güzellik, belki de sanat, yaşamı yok edici bir işlev yüklenir. Luchino Visconti’nin sinemaya da uyarladığı bu ölümsüz romanı, Behçet Necatigil’in ölümsüz çevirisiyle sunuyoruz.
Buradan satın alın: Thomas Mann – Venedik’te Ölüm
Kitap yorumu ilk olarak Can’la Bir Sene‘de yayımlanmıştır. Ayrıca Kitaplık Kedisi Reading Challenge 2015 kitaplarından biridir.