The Readers Room – Antoine Laurain

The Readers Room çok sevdiğim yazarlardan Antoine Laurain’in okuduğum dördüncü kitabı. Her kitabında mutlaka yeni bir parfüm keşfettiğim, gülümsediğim ve yarattığı mekanları merak ettiğim nadir yazarlardan Antoine Laurain. Son kitabıThe Readers Room da beni hayal kırıklığına uğratmadı.

The Readers Room yayıncılık dünyasında geçtiğinden ve baş kahramanı hayli ilginç kadın bir editör olduğundan daha okumaya başlar başlamaz gönlümü kazandı. Bir yandan Paris’te bir yayınevinin günlük işleyişini okurken bir yandan da oldukça ilginç bir gizem romanı okuyacaksınız. ElbetteAntoine Laurain’in her kitabında olduğu gibi bunda da o büyülü atmosfere hayran kalacaksınız. Ah bir de yaşayan yaşamayan yazarlara rastlayacak, edebiyat dünyasının arka odalarında dolanacak ve yaşamların bir anda nasıl değiştiğine şahit olacaksınız.

The Readers Room -  Antoine Laurain

Yayınevine bir gün polisiye bir roman gelir ve okuma odasındaki herkes Sugar Flowers adlı bu romana hayran kalır. Romanı muhakkak yayınlamak isterler ve hemen yazarla eposta aracılığıyla iletişime geçerler çünkü kitabın yazarı eposta adresi dışında hiçbir bilgi bırakmamıştır. Sugar Flowers yazar daha yayın evine adımını atmadan yayınlanır ve bir anda büyük bir başarı kazanır. Hatta Fransa’nın en önemli edebi ödülleridenPrix Goncourt kısa listesine girer. Böylesi harika bir kitabı yayımladıkları için mutlu olan yayınevi çalışanlarının küçük bir sorunu vardır. Yazar, sözleşmeyi onlara postaladıktan sonra ortadan kaybolmuştur ve epostalarına cevap vermemektedir. Ortada yazarı bulunamayan, en prestijli ödüllerden birine aday gösterilen Sugar Flowers adlı kitap, yayınevinin başına iş açacak gibidir. Ancak tek dertleri bu değildir.

Sugar Flowers adlı polisiye romandaki cinayetler birebire işlenmeye başladığında yayınevinin editörüViolaine Lepage’ı polis ziyaret etmek ister. Polisin amacı yazarla iletişime geçmek ve işlenen cinayetler hakkında sorular sormaktır. Ancak yayınevinin de yazarın nerede olduğunu bilmemesine inanmakta zorluk çekmektedir.Violaine Lepage bir yandan bu sorunla uğraşırken bir yandan da geçirdiği uçak kazası sonucu hafızası ile ilgili sorunlar yaşamaktadır. Tüm bu karmaşanın içindeki yerini sorgularken kendi hakkında birçok şey keşfedecektir.

The Readers Room, tuhaf bir şekilde insanı mutlu eden kitaplardan biri.Antoine Laurain’in önceki kitaplarından değişik bulduysam da yazar o kendine has ve hayli çekici anlatımını bu kitapta da korumuş. Paris’te geçen, edebiyat ve yayıncılıkla ilgili hafif bir polisiye okumak isterseniz öneririm. Keyifle!

Gallic Books’tan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: The Readers Room – Antoine Laurain

The Readers Room: When the manuscript of a debut crime novel arrives at a Parisian publishing house, everyone in the readers’ room is convinced it’s something special. And the committee for France’s highest literary honour, the Prix Goncourt, agrees.

But when the shortlist is announced, there’s a problem for editor Violaine Lepage: she has no idea of the author’s identity. As the police begin to investigate a series of murders strangely reminiscent of those recounted in the book, Violaine is not the only one looking for answers. And, suffering memory blanks following an aeroplane accident, she’s beginning to wonder what role she might play in the story …

Antoine Laurain, bestselling author of The Red Notebook, combines intrigue and charm in this dazzling novel of mystery, love and the power of books.

‘The plot blends mystery with comedy to great effect’- Daily Mail

‘A profound love of books and authors underpins this sprightly mystery’ – Publishers Weekly

‘A stylish whodunnit blended with an affectionate send-up of the world of books’ Sunday Mirror

The Readers Room is another winner for Laurain’ – European Literature Network

Antoine Laurain

Antoine Laurain
Antoine Laurain

Antoine Laurain Fransa’da ve tüm dünyada çok büyük ilgi görmüş Başka’ın Şapkası ve Kırmızı Defterli Kadın Kitaplarının yazarıdır. Aynı zamanda bir gazeteci ve senaryo yazarı olan Laurain kısa filmler çekmiş ve antik eşyalar alanında çalışmıştır. Antik eşyalar alanındaki kitabı Portre ile Droudot Ödülü’nü kazanmıştır. Sonraki kitabı Başkanın Şapkası ile Landerneau Découvertes Ödülü’ne layık görülmüştür. Filme de uyarlanan bu kitabının ardından Paris hayatını ve aşkları anlatan öyküleriyle dünya çapında ünlenmiştir.

MonoKL’dan çıkan Kırmızı Defterli Kadın 15 dile çevrilmiş, Amerika ve İngiltere’de büyük bir ilgi görerek en çok satan kitaplar arasındaki yerini almıştır.

Menüye dön