Sunflowers Sheramy Bundrick’in yazdığı, Van Gogh’un son iki senesini anlatan bir roman. Bu zamana kadar Van Gogh hakkında okuduğum kitapların aksine yazar gerçeklerden daha çok bir kurguyla yazmış bu kitabı. Sunflowers aslında bir aşk hikayesi. Zamanının standartlarını aşan ve ne yazık ki sonucu belli bir aşk hikayesi.
Van Gogh‘un kulağını kesip verdiği Rachel adlı hayat kadınının gözünden anlatılan hikayede Van Gogh ve Rachel arasında büyük bir aşk var. Sanatçının yaşamındaki bazı olaylar gerçek ve zamanları da doğru orantılı ile iken Rachel ve Van Gogh arasındaki aşk tamamen kurmaca. Van Gogh’un sadece Rachel’a kulağını verdiğini ve onu sıklıkla ziyaret ettiğini biliyoruz. Bunun dışında aralarında bir bağlantı olmadığı da bu isimden neredeyse hiç bahsedilmediği için ortada diyebiliriz.
Sunflowers: Van Gogh ve büyük aşkı üzerine bir kurgu
Sheramy Bundrick, Van Gogh ve eserlerine büyük saygı ve sevgi duyuyor. Sunflowers’da Rachel adlı hayat kadını Van Gogh’u o kadar çok seviyor ki, yazar bu karakter ile Van Gogh’un çok sevilmiş olması yoluyla biraz olsun rahatlamış görünüyor. Kitapta Van Gogh’un yaşadığı ve çalıştığı yerler detaylı ve hoş bir şekilde aktarılmış. Aynı zamanada sanat tarihçisi olan Sheramy Bundrick, Van Gogh’un yaşadığı yerleri gezdiğinden de yazmakta hiç zorluk çekmemiş ve havasını da çok iyi yansıtmış diyebilirim. Özellikle Rachel’ın çalıştığı ve yaşadığı yerler çok hoş bir şekilde anlatılmış. Ressamın hayatındaki diğer kişiler de hayatına uygun bir şekilde kurgulanmış. Doktorlar ve arkadaşların yanı sıra Rachel’ın arkadaşları da renkli karakterler oluşturuyor. Kitaptaki aşk hikayesi biraz imkansız bir aşk hikayesini anlatıyor. Rachel’ın bir hayat kadını olması ve Van Gogh‘un da önceden bir hayat kadınıyla ilişkisinin berbat bir şekilde sonuçlanması daha başlamadan bu aşka ket vuruyor. Ancak kitap ilerledikçe işler biraz değişiyor. Ayrıca Gauguin ve Van Gogh arasındaki ilişki üzerinde de çokça durulmuş diyebilirim.
Kitap ne yazık ki dilimize çevrilmemiş. Uzun bir süre boyunca da çevrileceğini hiç sanmıyorum. Farketmiş olacağınız gibi yazar ne ünlü ne de seksi bir tarafı var. Bu yüzden edineceği kitle toplasan toparlasan 100 kişiyi geçmeyeceği için yayınevlerinin radarında bir insan değil. Yine de kitap mükemmel bir kitap olmadığından çok şey kaçırmayacağınızı da belirtmem gerek.
Kimler okusun?
Sadece ressamın hayatını okumak istemeyip yine de gerçeklerden ilham almış ve bolca aşk içeren bir roman okumak isteyenler için birebir olabilir.
Kimler okumasın?
Van Gogh hakkında gerçekler dışında bir şey okumak istemeyenler için oldukça sıkıcı olabilir. Aşk romanları sevmeyenler için de korkunç bir seçim olacağını belirtmem gerek. Ben de sırf Van Gogh hakkında olduğu için inatla bitirdim.
