Smilla ve Karlar – Peter Hoeg

Smilla ve Karlar Danimarkalı yazar Peter Hoeg’in 1992’de yayımlanan en ünlü kitabı. Genel olarak suç ve macera romanları okumasam da bu kitap Ölmeden Önce Okumanız Gereken 1001 listesinde olduğundan okumak istedim. Bu zamana kadar okuduğum en tuhaf kitaplardan biriydi ve neden suç romanları okumadığımı hatırlattı bana. Ancak hemen belirtmem gerek Peter Hoeg’in anlatımı herhangi bir suç romanında bulunabilecek bir anlatım değil. Kitap bu açıdan türünün ilginç örneklerinden biri olarak anılıyor.

Smilla ve Karlar - Peter Hoeg

Smilla ve Karlar çok güzel başlayıp bir yerden sonra okuru sıkmaya ve zorlamaya başlayan bir kitaba dönüşüyor. Sonlara doğru iyice çığırından çıkıyor ve ne yazık ki en sonunda da insanı tatmin etmeyen bir şekilde bitiyor. Smilla ve hayatını kaybetmiş Isaiah arasındaki ilişkiyi okumak ve Smilla’nın Isaiah’ın katilini ararken yaşayacakları için heyecanlanmıştım. Aynı zamanda Smilla’nın anne ve babası ile ilişkilerini okumak da keyifliydi. Grönland ve Danimarka arasındaki ilişkiye de değindiğinden ilk yüz sayfayı zevkle okudum.

Ancak sonra her şey değişti; Isaiah’ın ölümünden uzaklaşıp gemiler ve biliminsanlarının olduğu biraz soyut ve oldukça tuhaf bir dünyaya girdi kitap. Arka planda caz çalan, senaryosu çok karışık, siyah beyaz bir suç dizisi izliyor gibi hissettim. Bir yerden sonra fazlaca sıkılmaya başladım ve sırf Isaiah’ın ölümünü nasıl açıklayacak diye zorla okudum kitabı. Tahmin edeceğiniz üzere, hayal kırıklığına uğradım.

Smilla ve Karlar bir suç romanı olduğundan ne yazık ki beni tatmin etmediyse de Peter Hoeg’in stilini ilginç bulduğumu söylemem gerek. Başka türde bir kitap yazarsa tekrar şans verebilirim diye düşünüyorum. Danimarka’dan soğuk, tuhaf, karanlık bir suç romanı okumak isterseniz bu kitap iyi bir seçim olacaktır ancak çok iyi bir son beklemeyin. Keyifle!

İnkilap Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Smilla ve Karlar – Peter Hoeg

Isaiah yerde yatıyor. Bacakları kıvrılıp altında kalmış, yüzü karın içinde, kendini üzerine düşen spot ışığından korumak istermiş gibi ellerini başının etrafına dolamış. Sanki kar bir pencereymiş, o da bu pencereden bakıp dünyanın derinliğinde bir görüntü yakalamış gibi…

Karı tam önünde durduğumuz yerden adımlamaya başlamış. Ayak izleri sınıra kadar bir eğri çizerek, çatı boyunca on metre kadar devam ediyor. Oraya gelince durmuş. Sonra köşeye, binanın bitimine kadar gitmiş. Yarım metre kadar kenardan yürümüş, diğer ambara en yakın olan köşeye doğru. Oradan çatının ortasına yönelip üç metre geri gelmiş, koşmaya başlamak için. Sonunda izler dosdoğru atladığı yere gidiyor.

Diğer çatı cam gibi siyah karolarla kaplı, oluğa doğru dimdik bir açıyla iniyor, karlar kayıp olukta birikmiş. Tutunacak hiç bir yer yok. Doğruca, boşluğa atlamış olmalı.

Isaiah’dan başka kimsenin ayakizi yok…

Başından beri Isaiah’la her durumda geçerli bir anlaşmamız vardı, onu zor durumda terketmeyeceğime dair, ne hiç bir zaman, ne de şimdi…

“İnsanın yüreğini titreten bir gerilim romanı.”
-New York Times

“Muhteşem bir roman. Egzotik bir kurguyla, büyüleyici bir kadın kahramanın inanılmaz birleşimi.”
-People

“Smilla, son derece derin bir zekanın ürünü. Høeg ise Melville ve Conrad ayarında bir yazar. Dilinin şiirsel acılığı çok vurucu. İnsan yüksek sesle okumak ve her kelimenin tadına varmak istiyor.”
-The New Yorker

Bu kitap Ölmeden Önce Okumanız Gereken 1001 Kitap‘tan biri.

Bu kitap Her Ülkeden Bir Kitap Okuma Serüveni’nin bir parçası. Dünyayı edebiyatla tanımak isterseniz, siz de bana katılın ve her ülkeden en az bir yazar okuyalım! 

Menüye dön