Ses ve Öfke – William Faulkner

Ses ve Öfke’yi okumak istememdeki en büyük neden kitabı bitirdiğimde dönemin Amerikası hakkında birçok şey öğreneceğimi bilmemdi.

Sevgili Dilayda Tülübaş Kitaplık Kedisi’ne konuk yazar oldu! Ses ve Öfke’yi bir de edebiyat öğrencisinden dinleyin.


William Faulkner Amerikan edebiyatında eserlerini okumayı en çok sevdiğim yazarlardan biridir. Onun kitaplarını ne zaman okusam yalnızca zevk almakla kalmayıp, ayrıca onu anlayabilmek için büyük bir çaba sarfetmem gerektiğini düşünürüm hep. Bu fikre kapılmamın en büyük nedeni Faulkner’ın kitaplarında zor bir dil ve bilinç akışı tekniği kullanması. Yazarı da çağdaşlarından ayıran en önemli özelliğin onun komplike olay örgülerinde yoğunlaşması ve dili bu şekilde kullanması olduğunu düşünüyorum. Ses ve Öfke’yi okumak istememdeki en büyük neden kitabı bitirdiğimde dönemin Amerikası hakkında birçok şey öğreneceğimi bilmemdi. Benim için bana bir şeyler öğretebilen ve yenilenmemi sağlayan her kitap çok değerlidir ve özeldir. Ben de bu düşünceyle başladım Ses ve Öfke’yi okumaya. Kitabı özet geçip konusundan bahsetmek gerçekten çok zor. Çünkü belirttiğim gibi olay örgüsü oldukça karışık bir eser.

Ses ve Öfke - William Faulkner
Kitap, Mississippi’de yaşayan Compson ailesinini konu alıp 4 bölümden oluşuyor. İlk bölüm Compson kardeşlerden zihinsel engeli olan Benjy tarafından anlatılıyor. Bu bölümü açıkça anlamakta zorluk çektiğimi söyleyebilirim. Benjy için zaman kavramı olmadığından özellikle geçmişe takılarak aklına gelen ne varsa bu bölümde anlatıyor. Kitabı yeni okumaya başlayanlar için şunu belirtmeliyim ki bu bölümü okurken hiçbir şey anlamadığınızı düşünüp pes etmeyin. Kitap bittiğinde ilk bölümde yazılanların nasıl anlam kazandığını göreceksiniz. Bu bölüm Benjy’nin kız kardeşi Caddy’e olan takıntısı üzerine kurulu. Sürekli tekrarlayan “Caddy smelled like trees” yani “Caddy ağaçlar gibi kokardı” cümlesi beni bu bölümde en çok etkileyen kısımdı. Benjy’nin zihinsel engeli sebebiyle ailesinde onunla gerçekten ilgilenen kimse yok, Caddy dışında. Fikrimce bu sebeptendir ki Benjy Caddy’i bir anne figürü olarak görüp ona derinden bağlı hissediyor.İkinci bölüm ise Compson kardeşlerden psikolojik sorunları olan Quentin tarafından anlatılıyor. Bu bölümde yine odak noktası Compson kardeşlerden Caddy.  Bunun yanı sıra zaman kavramı da bu bölümde çok önemli bir rol oynuyor ve okuyucuyu bu konuda düşünmeye teşvik ediyor. Şunu belirtmeliyim ki kitapta iki ayrı Quentin’le karşılaşıyoruz. Kitabın sonlarına doğru karşımıza çıkan Quentin, Caddy’nin gayrimeşru kız çocuğu. Tabi bu da kitabı anlamamızı zorlaştıran faktörlerden yalnızca birisi. Üçüncü bölüm ise Jason Compson tarafından anlatılıyor. Bu bölüm, ilk iki bölüme kıyasla oldukça akıcı ve anlaşılır. Son bölüm ise yazar tarafından anlatılıp daha çok Compson ailesinin siyahi hizmetçisi Dilsey üzerinde yoğunlaşıyor.

A photo posted by dtbooks 🌻 (@dtbooks) on

Kitapta bu denli önemli bir karakter olmasına rağmen, Caddy’nin anlattığı bir bölüm olmaması benim için kitabın tek olumsuz noktası diyebilirim. Kitapta hiçbir kadın anlatıcıya yer verilmemesi dönemin Amerika’sında,özellikle de güneyinde, kadının yerini anlamamızda çok önemli bir nokta olduğunu düşünüyorum. Bu kitabı okurken Compson ailesinin dağılışına şahitlik etmek, annesi tarafından işlediği günahların bir cezası olarak görülen Benjy’i anlamaya çalışmak, ağaçlar gibi kokan Caddy’nin yalnızlığını hissetmek benim için bambaşka bir deneyimdi. Hayatımda okuduğum en etkileyici kitaplardan biri olan Ses ve Öfke, Faulkner’ın dehasını keşfetmek isteyen tüm okuyuculara tavsiyemdir.

Ses ve Öfke - William Faulkner

Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Ses ve Öfke – William Faulkner

Yüzyılın klasikleri arasına girmiş bir roman. Ses ve Öfke. Faulkner’ın, kendine özgü yoğun dili ve kurgusuyla, yaşananları, düşünülenleri, yayılan ya da sıkışan duyguları tüm bir atmosfer içinde vermekteki ustalığını doyasıya gösteren bir roman.
Ses ve Öfke’de, ABD’nin güneyinde yaşayan Compson ailesinin dağılışı farklı bilinçlerle izleniyor. Zihinsel engelli oğul Benjy’nin, suçluluk ve onur duygularıyla azap çeken ağabeyi Quentin’in, sert, mantıklı ve kurnaz diğer erkek kardeş Jason’ın anlatımlarıyla ailede yaşananlar yavaş yavaş açığa çıkıyor. Kız kardeş Candace’ten Jason’ın vasiliğini aldığı yeğeni Quentin’e, zenci hizmetçi Dilsey’den torunu Luster’a pek çok karakterin sahiciliği ve olayların evrensel trajedisi, Faulkner’ın diliyle bir cam kırığı kadar keskin, bir öfke anı kadar yüksek sesli.

Menüye dön