Senselessness El Salvadorlu yazar Horacio Castellanos Moya’nın okuduğum ilk kitabı ve sanırım sonuncusu da olmayacak. Kitap hem konusu hem de stili sayesinde beni çok bunaltsa da yazara hayran kalmadan edemedim.

Senselessness El Salvador’dan kaçıp Honduras’a gelmiş, oldukça kusurlu ve hemen sevemeyeceğiniz bir anlatıcıyla ilerliyor. Honduras’ta Katolik Kilisesi tarafından finanse edilen, ülkenin geçmişindeki askeri vahşeti anlatan 1100 sayfalık bir kitabın editörlüğünü üstleniyor. Bu kitap, askerler tarafından her türlü işkenceye uğramış yerlinin, yıllar sonra yaşadıkları dehşeti anlatmaları sonucunda ortaya çıkmış. Tahmin edeceğiniz üzere okuması ve düzeltmesi hiç de kolay bir kitap değil. Anlatıcımız da kitapta yer alanları okudukça, en çok etkilendiği cümleleri kendi defterine kaydediyor. Bu esnada elbette insanın kalbi tekrar tekrar kırılıyor. Ancak kitabın bundan ibaret olduğunu düşünmenizi istemem. Çok daha fazlasını barındırıyor.
Kolay bir kitap değil Senselessness. Yazar da öyle bir still geliştirmiş ki birbirini tekrar eden, oldukça uzun cümleleri okumak durumunda kalıyorsunuz. Ancak bu durum kitaba hayli farklı bir tat katıyor. Sanki nefes almak için dursa unutacakmış ya da anlatamayacakmış gibi hissettim. Çok iyiydi gerçekten! Ancak hem içeriği hem de stili açısından herkese uygun bir kitap olmadığını belirtmem gerek. Bazı sahneleri okumak çok acı vericiydi.
Bu kitap ne yazık ki dilimize çevrilmemiş ancak Horacio Castellanos Moya’nın diğer kitaplarının çevirilerini bulabilirsiniz. El Salvador’dan bir yazar okumak isterseniz bakacağınız ilk yazar olsun derim. Keyifle!
New Directions’tan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Senselessness – Horacio Castellanos Moya
A boozing, sex-obsessed writer finds himself employed by the Catholic Church (an institution he loathes) to proofread a 1,100 page report on the army’s massacre and torture of thousands of indigenous villagers a decade earlier, including the testimonies of the survivors. The writer’s job is to tidy it up: he rants, “that was what my work was all about, cleaning up and giving a manicure to the Catholic hands that were piously getting ready to squeeze the balls of the military tiger.” Mesmerized by the strange Vallejo-like poetry of the Indians’ phrases (“the houses they were sad because no people were inside them”), the increasingly agitated and frightened writer is endangered twice over: by the spell the strangely beautiful heart-rending voices exert over his tenuous sanity, and by real danger–after all, the murderers are the very generals who still run this unnamed Latin American country.
Bu kitap Kitaplık Kedisi Reading Challenge 2020 kitaplarından biri. Siz de katılın, 2020 boyunca birbirinden enfes yazarları keşfedip, onların büyüsüne kapılın. Kitaplığınızda İspanyol diline yer açmanın vakti geldi!