Sekizinci Hayat Gürcü yazar Nino Haratischvili’nin yazdığı ve benim yıllardır okuduğum en iyi kitaplardan biri. Yaklaşık bin sayfa ve dolayısıyla ağır oluşundan dolayı sizi rahat bir yere oturmaya, kendinizi tamamen ona odaklamaya davet ediyor.
Kitabı okurken de kitap bittikten sonra da kendimi onca karakterin arasında hayli hüzünlü ve bitkin hissettim. Elbette gözlerim dolu dolu, her an ağlamaya hazırdım. Gelin görün ki kitap bittiği için çok üzgünüm. Koca bir yüzyılı bir aileyle birlikte geçirince kopmak gerçekten imkansız hissettiriyor.

Sekizinci Hayat Jashi ailesinin 1900lerde başlayan ve 2007’de Brilka ile devam eden hikayesini anlatıyor. Tiflis, Moskova, Londra ve Berlin’de geçen hikaye savaşı, barışı, aşkı, özlemi, arkadaşlığı, aile kavramını, politikayı, inancı, nefreti, umutsuzluğu, merhameti ve acımasızlığı, özetlemek gerekirse hayatı anlatıyor.
Karakterler o kadar ince ince işlenmiş ki, hepsi teker teker gözünüzün önünde canlanacak, hepsiyle ayrı ayrı ilişkileriniz olacak. Kimisinden nefret edecek, kimisini çok sevecek ve bazılarını da kitaptan çıkarıp sonsuza dek iyi yaşasın diye koruma altına almak isteyeceksiniz.

Bir yandan da Gürcistan hakında bolca bilgi edinecek, komünizm, sosyalizm, kapitalizm ve aslında insanların ortaya çıkardıkları tüm bu politik düzenleri nasıl ellerine yüzlerine bulaştırdıkları üzerine düşüneceksiniz. Yaşanılan onca acıya rağmen dünya nasıl oluyor da dönüyor sorusu aklımdan hiç çıkmadı benim.
Yazarın hikayeyi bir örümceğin ağını ördüğü gibi örmesine hayran kalmamak elde değil. Kitabın başlarında tanıdığınız karakterlerin siz tam onları unutacakken tekrar karşınıza çıkması, eski bir dostu gördüğünüzdeki etkiyi yaratacak üzerinizde. Bu ve benzeri anlarda kitabın sizinle nasıl böylesine iletişim kurabildiğine şaşıracaksınız.

Kitap hakkında ne yazacağımı düşünürken asla hakkını veremeyeceğimi biliyordum. Bunca kelimeden sonra görüyorum ki gerçekten hakkını verememişim. Siz yine de okuyun bu kitabı. Üzülecek, sinirlenecek, kendinizi çok çaresiz ve yorgun hissedeceksiniz. Yine de, sayfaları çevirmek için gözleriniz durmadan bir sonraki kelimeyi arayacak. 2020’de sadece bir kitap okuyacaksanız o kitap Sekizinci Hayat olsun derim. Mutlaka ve en kısa zamanda!
Aylak Adam Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Sekizinci Hayat – Nino Haratischvili
Gürcistan, yıl 1900: fabrikatör kızı Stasia’nın doğumuyla birlikte altı kuşak ve olağanüstü sekiz yaşamdan oluşacak bir aile destanının tohumları atılır. Stasia refah dolu bir ailede yetişir. Sovyet Devrimi ile birlikte altüst olan yaşamının ayrıntılarını 2006 yılının Almanya’sında aynı aileden küçük Brilka dinleyecektir. Küçük kıza anlatılan, kıpkızıl bir yüzyıl içinde savrulan yaşamların iç burkan ve yürek yakan ayrıntılarıdır.
“Nino Haratischvili büyük bir kitap yazdı, öyle bir kitap ki içerisindeki her şey aşka ve dehşete ait.”
– Süddeutsche Zeitung-
“Şüphe yok ki Nino Haratischwili, modern Alman edebiyatının en önemli seslerinden biridir.”
– Die Zeit-
Bu kitap Her Ülkeden Bir Kitap Okuma Serüveni’nin bir parçası. Dünyayı edebiyatla tanımak isterseniz, siz de bana katılın ve her ülkeden en az bir yazar okuyalım!