Sabır Taşı Atiq Rahimi’nin okuduğum ilk kitabı ve sonuncusu da olmayacak. 2008 yılında Prix Goncourt ödülünü kazanan bu küçücük roman, içinizde susturamayacağınız çığlıklara dönüşecek, ne yazık ki elinizden bırakamayacaksınız. Afganistan’da bir odada, hasta bir adama bakarken bulacaksınız kendinizi. Müthiş bir karakterle birlikte içinizdeki her şeyi kusacaksınız.
Sabır Taşı kocası bilinçsiz bir şekilde yatan bir Afgan kadının hikayesini anlatıyor. Savaş yüzünden darmaduman olmuş bir şehirde iki kızıyla ne yapacağını bilemeyen bu kadın, hasta kocasının başında dualar ediyor, tespih çekiyor. Ancak bir zaman sonra kocasına ne derse desin, ne anlatırsa anlatsın bir tepki alamadığını görüyor. Adam ne ölüyor, ne de insan gibi yaşıyor. Ve kadın başlıyor anlatmaya… Yıllarca yaşadığı her şeyi, içine attığı her hüznü anlatıyor kocasına. Tüm günahlarını, tüm yalanlarını, pek nadir mutlu anlarını. Bir yandan da elbette kocasının bakımına devam ediyor. Altını temizliyor, gözlerine damla damlatıyor, serumunu değiştiriyor. Kocası hala bilinçsiz, yatıyor. Kadın anlatmaya devam ediyor. Kitabı okudukça Afganistan’da ve benzer yerlerde kadınların yaşadıklarını en derinlerinizde hissedecek ve kahrolacaksınız. Atiq Rahimi enfes bir yazar. Kitap insanı üzüp depresyona sokuyor biraz evet. Ancak işte edebiyat… Ah edebiyat!

Erkeğin başucunda, dua edip tespih çekerek onunla ilgilenen karısı. Dışarıda, sürüp giden savaş.
Kocasının tepkisizliğini fırsat bilen kadının, o güne kadar hep bastırmak zorunda kaldığı kadınlık duygularını, üzüntüsünü, kaygısını, öfkesini ilk kez dışa vuruşu…
Kocasını, sonunda çatlamasını beklediği sabır taşına dönüştürmesi…
Atiq Rahimi’nin bu sarsıcı eseri, şiirselliği ve temposuyla, daha ilk satırlardan itibaren sarıp sarmalıyor okuru.
Kadınların insan yerine konmadığı, şiddetin sıradan bir olay gibi yaşandığı, savaşın artık kanıksandığı bir ülkeden yükselen isyan çığlığı.Buradan satın alın; Sabır Taşı – Atiq RahimiBu kitapla ne içilir: Sanırım hiçbir şey. Yani içmeseniz daha iyi olur sanki. Belki çay… Belki.
Bu kitapla ne dinlenir: Hiçbir şey dinlemeyin, gerek yok. Oturun sessiz sessiz okuyun.