Ruhların Sonbaharı – Kent Haruf

Ruhların Sonbaharı Amerikalı yazar Kent Haruf’un ölmeden önce yazdığın son kitabı. Kitap ne yazık ki yazarın ölümünden sonra yayımlanabilmiş. Kitabın konusuna bakınca bu son kitabın önemi daha bir arttı gözümde.

Ruhların Sonbaharı Addie ve Louis’in hikayesini anlatıyor. Addie yıllar önce eşini kaybetmiş, çocuğu da uzakta yaşayan yalnız bir kadın. Louis ise Addie’nin komşularından biri. O da eşini yıllar önce kaybetmiş ve onun da çocuğu hayli uzakta. Bir gün Addie Louis’in kapısını çalıp gecelerini onunla geçirip geçirmek istemediğini soruyor. Louis bu hayli ilginç teklif karşısında şaşırsa da kabul ediyor.

Ruhların Sonbaharı - Kent Haruf

Küçük bir kasabada yaşayan bu ikili, planlarını hayata geçirdikten bir süre sonra kasabanın dedikodusu haline geliyorlar. Ancak bu onları yıldırmak yerine daha da özgürleştiriyor ve kasabadaki herkes görsün diye kol kola yürüyüp, yemeğe gidiyorlar. Ancak bir süre sonra çocukları da bu birlikteliğe karışmaya başlıyor.

Ruhların Sonbaharı hayatlarını dilediğince yaşamak isteyen aklı başında iki insanın ne yazık ki buruk bir hikayesi. Kitabı okumadan önce birkaç sayfa okurum diye elime almıştım ancak bitirene kadar bırakamadım. Kent Haruf’un kendine has, güzel bir stili var. Yarattığı karakterleri de sevmemek elde değil. Kitabı bitirdiğimde iyi ki çocuğum yok diye şükrederken buldum kendimi. Evlat terörü nedir bu kitapta görmek mümkün.

Bir çırpıda okunacak iyi bir kitap arıyorsanız öneririm Ruhların Sonbaharı’nı. Ardından Netflix’te Robert Redford ve Jane Fonda’nın yer aldığı filmi de izleyebilirsiniz. Elbette kitap ve film arasında önemli değişiklikler var. Filmi biraz daha yumuşatmışlar diyebilirim. Keyifle!

Editura Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Ruhların Sonbaharı – Kent Haruf

Addie Moore, komşusu Louis Waters’a beklenmedik bir ziyarette bulunur. Addie’nin, ilerleyen yaşlarında ikisinin de hayatlarını değiştirecek bir teklifi vardır. Addie’nin kocası, Louis’in de karısı yıllar önce ölmüş, çocukları başka kentlerde kendi hayatlarını kurmuştur. İki yaşlı insan, küçük bir kasabada, sessizlikle çevrili boş evlerinde geçmek bilmeyen yalnızlık saatlerini paylaşmaya karar verirler. Birbirlerine sırlarını, düşlerini,hayal kırıklıklarını, umutlarını,acılarını ve sevinçlerini açarken günden güne güçlenen bir sevginin dokunaklı ve ilham verici hikayesini örerler. Hem de küçümsemelere,alaylara, kuruyup giden ruhların hoyratlıklarına rağmen… Birlikte, el ele..

Menüye dön