Room / Emma Donoghue

Emma Donoghue‘nun Room adlı kitabını uzunca süre almadım, almak istemedim. Konusu itibariyle canımı sıkacağını ve kitabı çok zor okuyacağımı biliyordum. Gel gör ki kitap kulübüm bu kitabı okumayı seçti ve yapacak bir şey kalmadığından gittim aldım. Tahmin ettiğim gibi, kitabı sevmedim, kimseye de tavsiye etmiyorum.

room
Yazar kitabı yaşanan olaylardan esinlenerek yazmış. İnsanı üzüyor, çünkü elimizden gelen hiçbir şey yok kötü olayların yaşanabilmesini engellemek için. Sadece okuyup okuyup kafayı yedirtiyor insana o kadar. O yüzden bir daha bu ve buna benzer kitapları hayatıma sokmayacağım. Yeteri kadar drama var zaten hayatımda, İstanbul’da yaşıyorum ne de olsa. Neyse!

emma donoghue
Sadece konusu üzücü diye okumamak mı lazım peki? Hayır, sadece konusu değil itici olan. Hiçbir zaman tek bir karaktere odaklanıp diğerlerini dışlayan romanları sevmemişimdir. Bu kitap da onlardan biri. Hem de 5 yaşında bir çocuk. Protagonistin çocuk olması ile ilgili çok bir sorunum olmasa da çoğu zaman tercih etmemeyi yeğliyorum. Yine de Extremely Loud & Incredibly Close’un protagonisti de çocuktu, onu gerçekten çok sevmiştim, keşke çoğu böyle olsa. Neyse. İçiniz darala darala okuyorsunuz kitabı, tamam gerçekliğin iğrençliğini gösteren olaylar yaşanıyor ve fakat en nihayetinde bu edebi bir eser sonuçta değil mi? Size bir şeyler katmalı, bir düşünce salıvermeli akla ya da en azından iç rahatlatmalı. Yazar burada tamamen cortlamış. İçimin daraldığıyla kaldım. Okumayın gerçekten, olacak iş değil.

Menüye dön