Red Crosses – Sasha Filipenko

Red Crosses Belaruslu yazar Sasha Filipenko’nun İngilizceye çevrilen tek romanı. Hem ismi hem kapağı çok dikkkatimi çektiğinden bir göz atayım dedim ancak kitabı elimden bırakamadım ve bir oturuşta bitirdim. Muhteşem bir karakter, insanı dünyanın haline şaşırtan korkunç olaylar ve boğmak isteyeceğiniz aptallarla dolu, enfes bir roman Red Crosses.

Red Crosses yaşadıklarını unutmak isteyen genç bir adam ve öldüğünde Tanrı’ya yaşadıklarının hesabını sormak için hiçbir şeyi unutmak istemeyen doksanlarında yaşlı bir kadının sıra dışı arkadaşlığını anlatıyor. Sasha geçmişinden biraz olsun sıyrılmak ve 3 aylık kızına önyargılardan uzak yeni bir yaşam kurabilmek için Minsk’te bir apartmana taşınıyor. Taşınır taşınmaz kapısına kırmızı bir çarpı işareti konulduğunu görüyor. Bu işareti temizlemeye çalışırken karşı komşusu Tatiana Alexeyevna işareti kendisinin koyduğunu belirtiyor. Alzaymır hastası olduğundan bazı şeyleri unutmamak için böyle bir şey yaptığını anlatıyor Sasha’ya ve bu ikilinin arkadaşlıkları da böylece başlamış oluyor.

Red Crosses’ın anlatıcısı Sasha olsa da hikaye Tatiana Alexeyevna’ya ait. Elbette Sasha’nın da travmatik geçmişini öğreniyoruz ancak onu da yine Tatiana Alexeyevna sayesinde keşfediyoruz çünkü Sasha her şeyi unutmak istiyor. Tatiana Alexeyevna’nin geçmişi okuru Stalin’in Büyük Temizlik zamanına götürüyor. Tatiana’nın yaşadıklarını, hafızasının derinliklerine işleyen her şey ile yavaş yavaş öğreniyoruz. İnsanların üzerindeki baskıyı, herkesin yaşadığı o paranoyayı iliklerine kadar hissediyor insan kitabı okurken.

Red Crosses

Red Crosses’ta beni en çok sinirlendiren ve üzen birinci ağızdan dinledikleri şeylere bile inanmayan, propagandalarla beyni yıkanmış insan müsveddelerinin tutumları oldu. Bu tip yaratıkların her yerde ve her zaman olacağını ilgili kitaplar okuduğumda hep görüyorum ama hala kabullenmekte zorlanıyorum. Gözüyle gördüğüne inanmayan, elindeki tüm verilere rağmen bile bile yine yanlışı seçen ve bunu şiddetle savunan insanlardan bahsediyorum. Bu tiplerin kulaktan dolma bilgisi ve akılalmaz bir taşkınlıkla doldurulmuş ve yine de o boş karakterleriyle dünyayı zehir etmesine her defasında şaşırıyor ve sinirleniyorum.

Gelin görün kiTatiana Alexeyevna bunlara sinirlenmenin bile boş olduğunu pek hoş bir şekilde gösterdi bana çünkü o herkesten çok daha iyi biliyor neyin değişip neyin değişmeyeceğini ve insanların hangi durumlarda hangi kılıklara girdiğini. Red Crosses bittiğinde Gulag’da bulduğu ve hesap sormak için inatla inandığı Tanrı’dan hesap sormasını diledim Tatiana’nın. Ancak tahmin ediyorsunuzdur Tatiana karakterine kaç tane gerçek isim yüklediğimi.

Red Crosses hem konusu hem karakterleri hem de içime işleyen anları ve anlatımıyla zevkle okuduğum bir roman oldu. Hem edebi romanlarda aradığım o güzelim derinliğe hem de iyi bir anlatıma kavuştum. Herkese öneririm.

Red Crosses henüz dilimize çevrilmemiş ancak umarım en kısa zamanda çevrilir. Piyasada onca gereksiz kitap varken bu güzelim kitabın çevrilmemesi yazık olur.

Europa Editions’dan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Red Crosses – Sasha Filipenko

“If you want to get inside the head of modern, young Russia, read Filipenko.”-SVETLANA ALEXIEVICH (Nobel Prize winner, 2015)

A heart-wrenching novel exploring both personal and collective memory spanning Russian history from Stalin’s terror to the present day.

Tatiana Alexeyevna is 90 years old and she’s losing her memory. To find her way in her Soviet-era apartment block, she resorts to painting red crosses on the doors leading back to her apartment. But she still remembers the past in vivid detail.

Alexander, a young man whose life has been brutally torn in two, would like nothing better than to forget the tragic events that have brought him to Minsk. When he moves into the flat next door to Tatiana’s, he’s cornered by the loquacious old lady. Reluctant at first, he’s soon drawn into Tatiana’s life story – one told urgently, before her memories of the Russian 20th century and its horrors are wiped out.

The two forge an unlikely friendship, a pact against forgetting giving rise to a new sense of hope in the future. Deeply moving, with flashes of humour, Red Crosses is a shining narrative in the tradition of the great Russian novel.

Bu kitap Her Ülkeden Bir Kitap Okuma Serüveni’nin bir parçası. Dünyayı edebiyatla tanımak isterseniz, siz de bana katılın ve her ülkeden en az bir yazar okuyalım! 

Menüye dön