Postacının Aşkı – Denis Theriault

Postacının Aşkı Kanadalı yazar Denis Theriault’un 2005’te yazdığı, içinde bolca haiku olduğu için ilgimi çeken kitaplardan biri oldu. Şu sıralar genel olarak hiçbir şeye konsantre olamadığımdan okuması kolay ve nispeten kısa kitaplar seçiyorum. Postacının Aşkı da hem konusu hem de dili itibariyle beni yormayan ve beklentilerimi karşılayan bir kitap oldu. Gerçi beklentilerimi o beklenmedik sonuyla aştığını da belirtmem gerek.

Postacının Aşkı - Denis Theriault

Postacının Aşkı sadece mektupları üzerinden bir kadına aşık olan, sıradan bir postacının hikayesini anlatıyor. Bilodo ismindeki bu postacıyı ne çok seviyoruz ne de ondan nefret ediyoruz. O kadar sıradan ki tuhaflıklar yapsa da insanın aklından hemen çıkan bir karakter olmaktan öteye gidemiyor. Anlayacağınız bu kitapta karakterlerin çok bir değeri yok. Ancak haikulara ve genel olarak Japon kültürüne meraklıysanız hoşunuza gidebilir. Bilodo’nun mektuplarını gizlice okuduğu Ségolène, birbirinden güzel haikular yazar. Bu haikuları yazdığı adam da ona haikularla cevap verir. Ancak Bilodo sadece Ségolène’in haikularını okur. Hayatının en özel anları bu haikuları okuduğu anlardır.

Bilodo’nun mektupları dağıttı bir gün korkunç bir kaza olur ve postacımızın hayatı tamamen değişir. Bundan sonra Bilodo kendisi olmaktan çıkıp bir başkasının hayatını yaşayacaktır neredeyse. Ve bu olanların hepsi Ségolène’in haikularını okuyabilmek içindir. Bilodo’nun hayatında bu haikular dışında onu heyecanlandıran hiçbir şey yoktur.

Postacının Aşkı, içinde fantastik diyebileceğimiz tuhaf ögeler de bulunduran, sonunda insanı şaşırtan değişik bir roman. Edebi açıdan çok doyurucu olmasa da ben keyifle okudum. Yer yer yazarın gereksiz onca cümle kurduğunu düşündüğüm de oldu ancak romanı çok beklentisiz okuduğumdan üzerinde durmadım. Yazılan haikuların bazılarını çok sevdim ve bazılarına çok şaşırdım. Bu kitap sayesinde ilk kez erotik bir haiku okumuş oldum. Siz de benim gibi haikulara meraklıysanız öneririm Postacının Aşkı’nı. Keyifle!

Altın Kitaplar’dan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Postacının Aşkı – Denis Thériault

Bilodo, Montreal’deki dairesini süs balığı Bill’le paylaşan, kendini işine adamış bir postacıdır. Ama bu örnek elemanın kötü bir alışkanlığı vardır: Dağıtmadan önce başkalarının şahsi yazışmalarını açıp okumak. Bunun sonu iyi olmaz elbette. Sevgili Bilodo bir de bakar ki tuhaf bir entelektüelin mektup arkadaşı olan Guadeloupe’lu Ségolène’e âşık olmuş.

Ségolène’in mektupları her zaman tek bir şiirden, bir haikudan ibarettir. Bilodo klasik Japon şiirinin bu özel biçimini araştırmaya başladığında trajik bir kaza yaşanır ve postacının alıştığı düzeni bir anda bozulur. Bilodo kendini ruhsal hayatını altüst edecek bir girdabın ortasında bulur.

“Her şeyin rüyalardaki gibi ağır çekim yaşandığı, insanı sürükleyen felsefi bir hikâye Postacının Aşkı. Hayal gücü geniş yazarlardan Denis Thériault, ne kadar muhteşem bir hikâye anlatıcısı olduğunu ispatlıyor.”
Suzanne Giguère, Le Devoir.

Menüye dön