Botchan, iPad’in ekranında binlerce kitap arasında hangisini okusam diye düşünürken çarptı gözüme. Ah bu Japon edebiyatı, hemen diğer kitapları eliyor içimde. Rakı Balık Ayvalık’tan bildiriyorum. İlk defa tatile çantamda külçe gibi kitaplarım olmadan çıktım iPad sağolsun. Teknolojinin kitapseverlere sunduğu bu […]
Botchan – Natsume Soseki
Fareler ve İnsanlar – John Steinbeck
Fareler ve İnsanlar uzun zamandır okumak isteyip de bir türlü okuyamadığım kitaplar listesinden çıkıp sonunda okunmuş kitaplar listesine girebildi. Biliyorum biliyorum, çok geç okudum bu kitabı. Aslında fazlaca geç kaldığım daha binlerce kitap var ve bu konuda yapabileceğim hiçbir şey […]
Steve Martin – An Object of Beauty
Steve Martin‘i oldum olası çok sevmişimdir. An Object of Beauty adlı kitabını okuduktan sonra daha da çok sevdiğimi söyleyebilirim. New York, hırslı bir kadın ve entrika dolu sanat dünyası. Kulağa ne kadar klişe gelse de kitap güzeldi. Sonuçta New York’ta […]
iPad Elime Geçtiğinden Beri…
Araya hayat ve yorgunluk girdiğinden blogu açamıyorum bile. Daha doğrusu bilgisayarı açmıyorum evde. Bunun birinci nedeni yorgunluk ikinci nedeniyse sevgilinin hediyesi iPad. Elektronik kitaplar ortalığı kasıp kavururken ben kütüphaneme bakıp bakıp, insan nasıl okur o güzelim kitapları saçma sapan bir […]
Room / Emma Donoghue
Emma Donoghue‘nun Room adlı kitabını uzunca süre almadım, almak istemedim. Konusu itibariyle canımı sıkacağını ve kitabı çok zor okuyacağımı biliyordum. Gel gör ki kitap kulübüm bu kitabı okumayı seçti ve yapacak bir şey kalmadığından gittim aldım. Tahmin ettiğim gibi, kitabı […]
Shibumi – Trevanian ya da Rodney William Whitaker
Çoğumuzun Trevanian olarak bildiği rahmetli ve çok sevgili yazar Rodney William Whitaker‘ın Shibumi adlı romanını yeni okudum. Bu kitap da hemen “keşke daha önce okusaydım” adlı pişmanlıklar listesine eklendi tabi. Kitaba geçmeden önce yazar hakkında kısa kısa bilgiler vereyim ki […]
İlk Hemingway, ilk can sıkıntısı: Silahlara Veda
Şu yaşımda hala Hemingway okumamanın verdiği utanç ile, bulduğum ilk boş anımda hemen elime bir romanını aldım. Büyük bir heyecan ve beklenti içindeydim elbette ancak, zamanında sahaf festivalinden aldığım A Farewell to Arms / Silahlara Veda sinirlerimi bozmakla beraber, çoğu beklentimi […]
Sabahattin Ali, sen hala yaşıyorsun!
Sabahattin Ali, ölmedin ki sen Hangimiz Aldırma Gönül ya da Leylim Ley adlı şiirlerini dinleyip de kendimizden bir parça bulmadık ki? Hepimiz biliriz o şiirleri şarkılarıyla. Kim Değirmen‘i okumuş da etkilenmemiş? Kim Kürk Mantolu Madonna’yı, Kuyucaklı Yusuf’u, İçimizdeki Şeytan’ı hatmetmemiş? […]
Gogol, beni de yanında götürsene…
Sevgili Gogol, Seni pek kimseler sevmese de, çalkantılı hallerini Ölü Canlar vasıtasıyla benim içime işleyebildin ya -hem de bir çeviri üzerinden- işte tam da bu yüzden tüm kitaplarını okuyacağım yazarlar arasına girdin. Lütfen hafife alma bu söylediğimi. Bir yazarın tüm […]
Norwegian Wood beyaz perdede!
Murakami’nin Norwegian Wood adlı kitabını okuyalı uzun zaman olsa da karakterlerin her biri aklımda hala. Her Murakami kitabı gibi içime işlemişti bu kitap da.. ve sonunda sinemada! Oyuncuları, senaristi ve yönetmeni bilmesem de -ama siz ayrıntıları burada bıgbıglayabilirsiniz- Murakami aşkımdan […]