Birçok yerde sürekli karşıma çıkıyor diye merak saldığım bir kitaptı The Perks of Being a Wallflower. MTV yayınlarından çıkıp da bu derece iyi eleştiriler alması da merakımı iyice perçinledi tabi. Baktım minicik, okumaktan kim zarar görmüş diye başladım… Kitap, oldukça […]
Stephen Chbosky, The Perks of Being a Wallflower
V. S. Naipaul, Miguel Sokağı
V. S. Naipaul ilginç kişiliği ve saçma sapan sözleriyle son dönemde çokça söz ettirdi kendinden. Hala duymadıysanız şöyle bir şeyler söylemişti sanırım: “Bir yazı okuduğumda, bir iki paragraftan sonra bu yazının bir erkek mi yoksa bir kadın tarafından mı yazıldığını […]
F. Scott Fitzgerald, The Great Gatsby – Muhteşem Gatsby
Haruki Murakami’nin en sevdiği kitaplar arasında olması bir yana, bir klasik olarak okumakta geciktiğim onca kitaptan biriydi F. Scott Fitzgerald‘ın Muhteşem Gatsby adlı kitabı. Nihayet bitti ancak kitaba biraz geç kalmışım gibi hissetmediğimi söylesem yalan olur. Belki daha gençken okusam, […]
John Berger, G. Ne Desem Bilemedim
John Berger’den ilk olarak Görme Biçimleri adlı kitabı okumuştum. Kitabı o kadar çok sevmiştim ki artık ne yazarsa yazsın muhakkak seveceğim düşüncesine kapılmıştım. Yanıldığımı G. adlı kitabıyla çok daha iyi anladım. Büyük umutlarla edindiğim her kitap gibi G. da beklentilerimi karşılayamadı. […]
Ian McEwan – Yabancı Kucak ve Enduring Love
İlk defa Ian McEwan okudum ve uzun zamandır ilk defa bu kadar çarpıldım. The Comfort of Strangers / Yabancı Kucak uzun zamandır kitaplıkta okunmayı bekleyen kitaplar arasında beklerken çok şey kaçırmışım. Bu çarpılma aslında karakterlerden birinde kendimi bulduğumdan değil, hikayeye […]
After Dark – Haruki Murakami
Murakami okumayacağım diye kendimi durdurmaya çalışmaktan sıkılıp, After Dark adlı kitabını alıp koltuğa gömüldüğümü hatırlıyorum. Kitap bittiğinde acıktığımı fark edip noodle söylemiştim ki zaten akşam olmuşmuş. Kitliyor işte adam, bırakamıyorsunuz. Hemen o fantastik dünyasına sürüklüyor insanı. Murakami hakkında o kadar […]
In the Land of Invented Languages, Arika Okrent
Seviyorum dillerle ilgilenmeyi. Tabi benimki ilgilenmekten öteye geçemeyen bir durum, elime bir şey geçerse hemen okuyorum ama fazlası çok gelemiyor. In the Land of Invented Languages, tam da benim aradığım cinstenmiş şansıma. Fazlasıyla eğlenceli bir kitap! Kabaca tabiriyle insanların (özellikle, […]
The Corrections (Düzeltmeler) – Jonathan Franzen
Jonathan Franzen’ın The Corrections (dilimize Düzeltmeler olarak çevrildi) adlı kitabı bir film olsa oldukça uyduruk bir kanalda olmadık saatlerde yayınlanabilecek bir kaliteye sahip olurdu eminim. Çok sıradan bir konu var ortada ancak dağınık ve oradan oraya atlıyor, yine de okutuyor. […]
Last Night in Montreal, Emily Mandel
Emily Mandel adlı yazarı daha önce hiç duymamıştım. iPad’e manyakça yüklediğim kitaplar arasında kapağı dikkatimi çekti. Biraz inceledim, dili hiç de fena gelmeyince biraz da duymadığım yazarları okumanın iyi olacağına karar verdim. İyi bir karar oldu, hiç de fena değildi. […]
Girl in Translation / Kelimelerin Derin Sessizliği – Jean Kwok
Jean Kwok ‘un Girl in Translation adlı romanı bir dizi tesadüf ile elime geçtiğinden okumaya başladığımda aslında çok heyecanlıydım. Kitap ilerledikçe heyecanın yerini hüzün ve hırs aldı. Ben zaten zor yaşamları hep merak etmiş, abi nasıl oluyor da oluyor modunda […]