Şiir kitapları konusunda bir şeyler yazmaya çalışırken her zaman çok zorlanmışımdır. O yüzden fark etmişsinizdir Kitaplık Kedisi’nde çok fazla şiir yorumu da yoktur. Yine de son zamanlarda daha çok şiir kitabı okumak için çaba harcıyorum. Öykü ve romanlar dışında insana çok farklı bir şeyler katıyor şiir. Hemen anlayamasam da zaman içinde beni bambaşka biri yapacağına inanıyorum. Özellikle Pablo Neruda gibi şairlerin bu değişim için kestirmeler yarattığını da düşünmüyor değilim.
Pablo Neruda
Pablo Neruda ile yıllar önce çok sevdiğim bir arkadaşımla şiir geceleri yaparken tanışmıştım. O zamanlar şiirden beklentim hayli farklıydı. Ancak şimdi yeniden Pablo Neruda okuyunca o hallerime döndüm. Şiirle geçmişe dönmek gerçekten çok başka bir deneyimmiş, onu da yaşamış oldum. Bazı yazarlar vardır, satır aralarından çıkar gelirler, size samimi bir selam verirler, onu yıllardır tanıyor gibi hissedersiniz. Yazılanlar vasıtasıyla bir insanı tanımanın, ta en derinlerini görmenin mutluluğunu yaşarsınız. Pablo Neruda’da bunu hissettim hep. Şiirlerini ne sebeple yazmış olursa olsun size bir şiirin verebileceğinden çok daha fazlasını sunuyor. Daha önce Pablo Neruda okumadıysanız, başlamak için çok iyi bir kitap olacağını düşünüyorum Yeryüzünde Konaklama’nın. Bu kitapta üç kitap bir arada olduğundan, şairin farklı yönlerini de görebileceksiniz. Keyifle!
Kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Pablo Neruda – Yeryüzünde Konaklama
“Neruda, bütün dillerde 20. yüzyılın en büyük şairi.”
-Gabriel García Márquez-
Neruda’nın 1933, 1935, 1937 yıllarında üç kitap olarak basılan ve Canto General’in yanında başyapıtı sayılan Yeryüzünde Konaklama, Türkçede ilk kez eksiksiz yayımlanıyor. Daha önce Alova’nın çevirisiyle yayınlarımız arasında çıkan ve geniş ilgi gören Kuruntular Kitabı ve Kuşlar Sanatı’ndan sonra, bu ünlü yapıtında da Neruda, gerçeküstücülüğün ve Güney Asya kültürünün etkisiyle, yeryüzünün değişken doğasını, insan gövdesine ve maddeye duyduğu sonsuz tutkuyu, İspanya İçsavaşı’nın ve II. Dünya Savaşı’nın yarattığı yıkımları; melankoliyi, acıyı, erotizmi, yitik aşkı, belleğin gelgitlerini, yalnızlığı zengin bir metafor örgüsüyle yansıtıyor.
“Dünya Bir Gölgeliktir” türküsünün ağızdan ağıza dolaştığı yurdumuzda, Neruda’nın “konaklama”larına Türkiyeli şiir okurunun özel bir duyarlıkla yaklaşacağı kanısındayız.