Neşenin Gücü – Frederic Lenoir

Neşenin Gücü Frederic Lenoir’in okuduğum ilk kitabı ve kesinlikle sonuncu kitabı olmayacak. Başından sonuna gerçekten neşeyle okuduğum ve tekrar tekrar okumayı planladığım bir kitap bu. Eğer neşenin gücüne dair bir şeyler öğrenmek ve hayatınızda neşeye nasıl daha çok yer açacağınızı merak ediyorsanız, sizin de elinizden düşürmek istemeyeceğiniz, sık sık tekrar okumak isteyeceğiniz bir kitap olacak.

Neşenin Gücü dünyanın farklı farklı yerlerinden, kültürlerinden ve dinlerinden mutluluk tarifleri alıyor. Filozofları, sufileri, edebiyatçıları örnek veriyor. Her örneğinde size başka kapılar açarken, kendi hayatından da bol bol örnek vermeyi ihmal etmiyor. Aynı zamanda bir felsefeci, sosyolog ve dinler tarihçisi olan yazarın ilginç hayatını okurken şaşıracak, kendi hayatınıza şöyle bir göz atmadan edemeyeceksiniz. Kitabın en güzel taraflarından biri de içindeki bilgileri insanlarla zevkle paylaşmak olacak. İnanın herkesin ilgisini çektiğinden konuşulacak çok konu çıkacak ortaya. Bir de elbette, neşeye giden yolları öğreneceksiniz. Kimisi zaten yaptığınız şeyler olacak, kimisi de hiç aklınıza gelmeyecek şeylerden oluşacak. Peki sen daha neşeli misin diye soracak olursanız da cevabım kocaman ve içten bir evet. Kaçırmayın derim. Keyifle!

Neşenin Gücü - Frederic Lenoir

Bilge Kültür Sanat Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Neşenin Gücü – Frederic Lenoir

Yazdığı kitaplar dünyada yirmiden fazla dile çevrilmiş ve dört milyondan fazla basılmış olan felsefeci, sosyolog ve dinler tarihçisi Frédéric Lenoir bu kitabında “neşe”nin izini sürüyor. Doğu’nun kadim bilgelik öğretilerinden Batı’nın modern filozoflarının fikirlerine kadar, geniş bir perspektif içinde “neşenin gücü”nü ele alıyor. Şen bir insan olmanın bilgelik ve kemâl ile ilişkisini irdeliyor. Başta sevgi olmak üzere, kendini tanımak, iyilikseverlik, diğerkâmlık/özgecilik gibi pek çok insanî vasıf ile neşe arasındaki bağlantıyı örneklerle göz önüne seriyor.

«Budist gelenek neşenin iki düşmanı olduğunu açıklar: Biri yakın, diğeri uzak. Yakın düşmanı coşkudur, dünyevî hazlara bel bağlamanın yarattığı bu yüzeysel sevinçtir. Spinoza bunu “pasif sevinçler” kategorisinde değerlendirir. Uzak düşmanı ise kıskançlıktır: Başkasının başarısına veya mutluluğuna ilişkin bu üzücü teessürdür. Neşe ise tersine, başkasının mutluluğuna sevinmeye dayalı diğerkâm/özgeci bir sevginin meyvesidir».

Menüye dön