Nehrin Dönemeci – V.S. Naipaul

Nehrin Dönemeci Miguel Sokağı‘ndan sonra V. S. Naipaul’un okuduğum ikinci kitabı oldu ve kesinlikle sonuncusu olacak. Son dönemde kitap ödülleriyle aram zaten hayli açılmışken Nobelli yazarın bu gayet sıradan ve ortalama kitabıyla kitap ödüllerine bambaşka gözlerle bakmaya başladım. Anlattıklarından, karakterlerinden ve genel olarak hissettirdiklerinden böylesi bunaldığım bir kitap okumamıştım uzun zamandır. Umarım bir daha asla okumam.

Nehrin Dönemeci - V.S. Naipaul

Nehrin Dönemeci’nin ana karakteri, Hint asıllı bir Müslüman olan Salim. Salim nehrin dönemecinde bir kasabaya, ticaret yapmak için gidiyor. Kitap boyunca Salim’in yaşadıklarını, iç seslerini, Afrika ve Avrupa’ya dair düşüncelerini dinliyoruz. Ne yazık ki Salim ne çok seveceğiniz ne de nefret edeceğiniz bir karakter. Öyle iki boyutlu ki yazarın bu kitabı ve bu karakteri sadece Afrika hakkındaki düşüncelerini yazmak için yarattığını düşünmeden edemedim. Ortada bir roman yazmak kaygısı yok anlayacağınız, her düşünceyi bir karaktere adamak var. Ayrıca kitabın bazı bölümleri uzadıkça uzuyor, tekrara düşüyor ve insan sıkılmadan edemiyor. Kaldı ki yazarın anlatımını da en az yarattığı karakterler kadar itici buldum.

Nehrin Dönemeci sözde toplumsal ve politik roman olarak kendini lanse etse de insanda hiçbir etki ya da düşünce bırakmayan, alelade bir kitap. Kimseye öneremeyeceğim.

Merkez Kitaplar’dan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Nehrin Dönemeci – V.S. Naipaul

V. S. Naipaul’un en iyi romanı olarak nitelendirilen Nehrin Dönemeci’nde, mekân Afrika’dır. Dönem ise sömürgecilik sonrası, bağımsızlık günleri. Salim, doğu Afrikalı, Hint kökenli bir aileden gelmektedir. Kendi işini kurmak üzere kıtanın içine, nehrin dönemecindeki küçük bir kasabaya yerleşir ve bir dükkân alıp ticaret yapmaya başlar. Bu yeni yaşam alanında Salim, Afrika’nın, bağımsızlıktan itibaren maruz kaldığı kaos ortamına, şiddetli değişimlere, kabile çatışmalarına, cehalete, yalnızlığa, yoksulluğa ve yalancı modernleşme çabalarına tanık olur. Afrika odaklı, politik ve toplumsal bir roman olan Nehrin Dönemeci, Naipaul’un ince ayrıntılarla bezenmiş güçlü yaratım gücünün başarılı bir örneğidir.

Bu kitap Ölmeden Önce Okumanız Gereken 1001 Kitap‘tan biri.

Menüye dön