Nazlı Kar Jun’ichirō Tanizaki’nin gelmiş geçmiş her okurun büyük bir zevkle okuyacağını düşündüğüm kitaplarından biri. İsmine de, çevirisine de, kapak tasarımına da hayran kalacaksınız. En çok da o güzelim Makioka Ailesi’yle geçirdiğiniz saatler için şükredeceksiniz. İyi ki kitap okuyorum, iyi ki edebiyata hayatımda yer veriyorum diyeceğiniz bir kitap olacak Nazlı Kar.
Hani bazı kitaplar vardır, sizi öyle bir dünyanın içine çekerler ki orada bile isteye kaybolmak, dakikaları saatlere, saatleri günlere dönüştürmek istersiniz. Karakterler artık günlük hayatınızın bir parçası haline gelivermiştir, onlarla yatıp kalkar olmuşsunuzdur. Hatta bazılarının huylarını sevmez, bazılarına da ne olursa olsun kızamazsınız. Kitap bitmesin diye bazen yavaş yavaş okur, bazen de tekrar tekrar bazı cümlelerin üzerinde durursunuz. İşte Nazlı Kar da o kitaplardan biri. Size bir yandan Japon kültürünü öğretirken bir yandan edebiyatın doruklarında gezinmenizi sağlayacak. Bakmayın söz konusu kitaplar olduğunda sanki her kitap insana bu denli yaklaşabiliyormuş gibi konuşurlar ancak genelde durum pek öyle değildir. Bunu yapabilecek iyi kitapların sayısı elbette insanın ömrü boyunca okuyabileceğinden çoktur ancak işte bunları bulabilmek her zaman mümkün olmaz. Ben tam da bu yüzden iyi ki bol bol kitap okuyorum, sonunda böylesi bir kitaba rastladım dedim. Uzun süre unutamayacağınız, unutmak istemeyeceğiniz bir kitap olacak Nazlı Kar. Japonya’nın en çok sevilen yazarlarından olan Jun’ichirō Tanizaki’yi keşfetmenin zevkine doyamayacaksınız. Ne yapın edin, mutlaka okuyun.
Tanıtım yazısı;
Japon şiirinde kiraz çiçeklerine dair yüzlerce, binlerce şiir söylenmişti… Eskiler çiçeklerin açmasını sabırsızlıkla bekler… dalından düşüp giden çiçeklere hüzünlenirdi… defalarca, tekrar tekrar aynı şeyleri dillendiren sayısız şiir yazılmıştı… Sachiko küçük bir kızken, bu şiirler ona çok sıradan gelir, pek duygulanmadan okuyup geçerdi. Yıllar geçip yaşı ilerledikçe eski zamanlarda yaşamış bu insanların sadece hoş ve zarif bir söz söyleme kaygısında olmadığını fark etmişti. Kirazların çiçek açmasını nasıl özlemle beklediklerini… sonra en görkemli zamanlarında dökülüp giden çiçeklerin yarattığı hüznü… Sachiko da ruhunun derinliklerinde hissetmeye başlamıştı.
Nazlı Kar bir döneme, farklı bir coğrafyaya, Japon algısına, kültürüne bir yolculuk gibi… Dört kız kardeşin odağında gelişen bir “kadın romanı”. Yazar, satırlarında gelenek ve modernlik, Doğu ve Batı kavramlarını sorgularken okuyucusunu da kendisine katılmaya davet ediyor. Kitap adını, Japon şiirindeki bir söz sanatından alıyor. Kiraz çiçeklerinin baharda dallarından dökülmesini kar zannetmek… Kitabın kurgusu da bu imgeye uygun bir biçimde mevsimlerin döngüsünü aktarıyor, zamanın geçişine duyulan hüznü bize ulaştırıyor.