Mikhail Bulgakov – Usta ile Margarita

Usta yazar Mikhail Bulgakov‘un 20. yüzyılın en iyi kitapları arasında yer alan romanı Usta ile Margarita günlerce elimde süründükten sonra nihayet bitti. İngilizce okuyacağım diye tutturup Penguin Yayınları’ndan çıkan -ve kapağı da şahane olan- basımını almıştım birkaç sene önce. Kitap kulübümüzün bu seneki kitapları arasına girdi de nihayet okuyabildim. Size önerim, bu kitabın Türkçe çevirisini okumanız olabilir. Bir de eğer üşenmezseniz bir ön inceleme kitabı daha zevkli kılacaktır eminim.

Mikhail Bulgakov - Usta ile Margarita

‘Dostoevsky is dead,’ said the citizens, but somehow not very confidently.

‘I protest!’ Behemoth exclaimed hotly. ‘Dostoevsky is immortal!’

Usta ile Margarita’da geçen; “manuscripts don’t burn”, “müsveddeler yanmaz” cümlesi ise yazarın hayatıyla ilgili birkaç bilgiyi okuduktan sonra daha bir anlamlı hale geliyor. The Master adlı karakter, yazdığı müsveddeleri Sovyet otoritesinden saklamak ve kitabın kendisi üzerinde yarattığı etkiyi yok etmek için yakar. İlerleyen sayfalarda Woland karakteri Master’a “müsveddelerin yanmadığını bilmiyor muydun?” diyerek kitabı geri verir. Yazarın kendi hayatından küçük bir kesitle de karşılaşmış oluyoruz; neredeyse aynı sebeplerden ötürü Bulgakov Usta ve Margarita’nın ilk kopyasını yakmıştır.

Mikhail Bulgakov - Usta ile Margarita

Popüler kültürde Usta ile Margarita

Usta ile Margarita Pearl Jam‘den Franz Ferdinand‘a kadar birçok müzik gurubunu ve sanatçıyı etkilemiş, albümlerde kitaba dair referanslar yer almıştır. Bunun yanı sıra tiyatroya ve sinemaya uyarlanmış, dizisi çekilmiştir. Opera ve balede de oldukça ilgi çeken kitap elbette resim sanatında da birçok sanatçıyı etkileyerek karakterlerin birbirinden şahane illüstrasyonları ve resimlerini ortaya çıkarmıştır.

Mikhail Bulgakov - Usta ile Margarita

Kitapta en sevdiğim karakter ise Behemoth oldu. Konuşan, bol bol votka içen, satranç düşkünü bir kedi olan Behemoth (İncil referansını belirtmeme gerek yok sanırım) için Kiev’de bir heykel yapılmış. Bu küçük heykel bile kitabın etkisinin ne kadar büyük olduğunu anlatabiliyordur diye düşünüyorum. Yazılacak çok şey olmasına rağmen kısa kesip bu kitabı okumanızı önereceğim. Daha fazla bilgi için ise bu linke bakabilirsiniz. Şimdiden keyifli okumalar.

Kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Mikhail Bulkavov – Usta ile Margarita

Sovyet edebiyatının önde gelen adlarından olan Mihail Bulgakov, yapıtlarının çoğunda Sovyet bürokrasisini eleştirdi; bu nedenle Sovyet otoriteleriyle pek çok kez karşı karşıya geldi, yazdıkları sansürlendi. Yazarın Usta ile Margarita adlı dev yapıtı ise, kendi sağlığında değil, ölümünden yirmi altı yıl sonra, 1966’da yayınlandı. Üstelik yaklaşık seksen sayfası çıkarılmış olarak. Yayınladığımız bu kitap, sansüre uğrayan bu sayfaları da içeriyor. Usta ile Margarita, son derece kıvrak bir kurguyla birbirine bağlanan ayrı öykülerden oluşuyor. Otuzlu yıllarda, Moskova’da iki yazar, bir bankta oturmuş, İsa’nın gerçekten yaşayıp yaşamadığını tartışmaktadırlar. Birdenbire, yandaki bankta bir adam şekillenir ve sohbete karışır. Düzgün bir Sovyet vatandaşı gibi görünmektedir, ancak geleceği okuma yeteneğine sahiptir ilginç yabancı. Örneğin, yazarlardan birine öleceğini söyler, yazar gerçekten çok kısa bir süre sonra ölür. İkinci yazar ise, gene yabancının önceden bildiği gibi delirir ve akıl hastanesine kapatılır. Yabancı dediğimiz kişi ise, sosyalist Sovyet toplumunu ziyarete gelmiş olan şeytanın ta kendisidir ve bu kez adı Woland’dır. Woland ve yanındaki yardımcıları, Moskova’da fantastik bir alt üst oluşa neden olurlar; tıkır tıkır işleyen pek çok mekanizma, Bulgakov’un keskin kara mizahıyla parçalanır, dağılır, bozulur. Bu sırada, akıl hastanesine yatırılmış olan yazar, orada bir ‘Usta’yla karşılaşır; ‘Usta’, ona kendi yazdığı, Pontius Pilatus’la ilgili kitabı, ayrıca Margarita’ya olan aşkını anlatır, ki zaten aklını kaybetmesine neden olan da, kaleme aldığı romandır. Tabii şeytan da, Bulgakov’un müthiş canlandırma gücüyle kılıktan kılığa girmekte, romandaki her öyküye nüfuz etmektedir. Usta ile Margarita, yirminci yüzyıl edebiyatının başyapıtlarından.

Menüye dön