
Leaving Van Gogh, Carol Wallace’ın yazdığı Van Gogh hakkındaki iyi romanlardan bir tanesi. Ressamın ölmeden önceki son aylarını detaylı bir şekilde anlatıyor. Karakteri ve resme olan aşkını daha net bir şekilde görürken, depresyonun sebepleri de daha bir anlam kazanıyor.
1890 yılının yazında, bir Fransız kasabası olan Auvers-sur-Oise’de Vincent Van Gogh bir silahla kendini göğsünden vurdu. İki gün gün sonra, 37 yaşında hayatını kaybetti. Resimlerinin dünyadaki en önemli resimler arasında olacağını ve isminin dünya çapında duyulacağını bilmiyordu.
Dr. Gachet’i gördüm. Bende daha ziyade eksantrik bir kişi olduğu izlenimini uyandırdı. Ancak bir doktor olarak deneyimleri onun dengede olmasını sağlıyordur. Bence en az benim kadar hasta…
-Van Gogh, Theo’ya yazdığı bir mektuptan.
Dr. Gachet Gözünden Leaving Van Gogh
Leaving Van Gogh, bu şahane ressamın hikayesini yeni bir perspektifle; kişisel doktoru Dr. Gachet’nin dilinden anlatıyor. Dr. Gachet, Van Gogh’un ölmeden önceki son aylarında kendisine yardım etmeye çalışan, zihinsel hastalıklarda uzmanlaşmış ve sanat aşığı bir adam. Carol Wallace ile Van Gogh’u daha önce hiç görülmemiş bir açıdan görebiliyoruz. Anlatıcımızın gözünde Van Gogh oldukça çekici bir bulmacadır. Zihni şeytanlar ile bolca rahatsız edilen ressam, Gachet’nin kariyeri açısından da potansiyel bir başarı olabilecektir. Ailesi ile de çokça samimiyeti olduğunu bildiğimiz Van Gogh, Dr. Gachet için sadece bir hasta değil arkadaştır da.
Bu iki adamın arkadaşlıkları geliştikçe ve Dr. Gachet Van Gogh’un kişiliği ve resimleri ile daha çok mest oldukça, sorular ortaya çıkıyor. Gachet bu kadar iyi bir doktorsa Van Gogh ölümüne sebep olacak depresyona neden bu kadar hızlı yuvarlandı? Asıl önemli ve cevabı hala bulunamamış bir soruyu da beraberinde getiriyor kitap; Van Gogh kadar paraya muhtaç bir adam, ölümüne sebep olan silahı nereden buldu?
İnsanı merakta bırakan bir kitap bu. Dili de oldukça akıcı olduğundan meraklılarının hızlıca okuyacağını düşünüyorum. Van Gogh hakkında daha çok şey öğrenmek istiyorsanız da keyifli bir kitap olabilir. Ancak ne yazık ki kitap dilimize çevrilmemiş. Ne zaman çevrilir, çevrilir mi hiçbir fikrim yok. Bir şeyler duyduğum anda yazıyı da güncellerim. O zamana kadar keyifle okuyun.