Kumsaldaki Timsah – Elizabeth Peters

Kumsaldaki Timsah Elizabeth Peters’ın Mısır polisiyeleri serisinin ilk kitabı ve benim de okuduğum ilk romanı. Yıllar yıllar önce Christian Jacq’ın Ramses serisini çok büyük bir zevkle okumuştum. Şimdi tekrar Mısır’la ilgili bir seriyi okumanın ne kadar keyifli olduğunu hatırladım. Çok kıvamında bir romantizmle harmanlanmış, Mısır’ın gizemleriyle başa çıkan Amelia Peabody serisi özellikle eve kapanıp kitap okumak isteyenlerin çok hoşuna gideceği bir seri olacak.

Kumsaldaki Timsah kendisine yüklü miktarda miras kalan ve kendisini hayli zeki ve otuz iki yaşında bir kız kurusu olarak gören Amelia Peabody’nin maceralarını anlatıyor. Serinin ilk kitabında Amelia çok sevdiği babasını kaybettikten sonra onun izinden gidip dünya üzerinde görmek istediği her yeri gezmeye karar veriyor. Roma’da ilginç bir tesadüfle tanıştığı ve hemen himayesine aldığı sevgili Evelyn ile gezisine devam ediyor ve birlikte Mısır’a gidiyorlar. Burada tanıştıkları iki arkeolog kardeş ile bir şekilde yolları birleşiyor ve asıl macera da bundan sonra başlıyor. Kitabı okurken Amelia Peabody’nin ne kadar enfes bir karakter olduğunu düşünmeden edemedim. Hem çok güçlü hem de okuması hayli keyifli bir kadın karakter bu. Yani elindeki şemsiyeyle kendine yol açmak için insanları dürtükleyen zarif bir İngiliz kadını kim sevmez ki? Bir de elbette en az yarattığı karakter kadar sevimli olan Elizabeth Peters kitabı ve hatta tüm seriyi yazarken Mısır tarihine çok sadık kalmış. Yani kitapta okuyacaklarınız olur da aklınızda kalırsa Mısır hakkında birkaç şey öğrenebilirsiniz. Ara ara küçük küçük gülümsemenize sebep olacak, Mısır hakkında birkaç şey öğrenmenize yarayacak ve soğuk havalarda okunacak hoş bir kitap arıyorsanız bunu kesinlikle öneririm. Ayrıca yeni bir seri içinde kaybolmak isteyenler için de çok güzel olabilir. Keyifle!

Oğlak Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Kumsaldaki Timsah – Elizabeth Peters

Bir uluma, gerçek bir hayvan ulumasıyla, oda adeta sarsıldı. Ulumanın nereden geldiğini anlayabilmek için kendimi toparlamama fırsat bulamadan, üzerime doğru bir kasırga geldi. Güçlü, güneşten iyi bronzlaşmış bir el elimdeki heylciği çekip aldı. Kulaklarımda bir ses gümbürdedi.

“Madam! Bana bir iyilik yapın ve bu paha biçilmez mirasa elinizi sürmeyin…”

Bu kitap Oğlak Yayınları ve Ruhu Doyuran Kitaplar‘dan biri. Siz de bu okuma projesinde bana katılın; edebiyatın ve yemek kültürünün hayatımıza neler kattığını birlikte keşfedip keyfini çıkaralım.

Menüye dön