Büyük umutlarla aldığım her kitapta olduğu gibi Nobel ödüllü yazar Knut Hamsun’un Rosa adlı kitabı da beni sıkıntıdan bayıltacaktı neredeyse. Karakterler birbirinden iç karartıcı ve sıkıcı, konu zaten güneş altında on saat beklemiş bira tadında (inanın hiç hoş bir tat değil bu)… Tam da gazımı almış iyi kitap üstüne iyi kitap okuyordum sektirmeden, bu kitap iki yüz sayfa olmasına rağmen yaşama sevincimi alıverdi elimden. Belki ben çok büyük beklentiler içindeydim bilmiyorum ama bazen bir kitabı sevmeyince sevmiyor insan işte.
Rosa, aslında pek de bir özelliği olmayan bir kadın olmasına rağmen kitaptaki herkes onu sevmektedir. Hikayeyi de arkadaşıyla buluşmak üzere yola çıkmış bir öğrencinin gözünden dinliyoruz. Sirilund kasabasında geçen hikayede öğrencimiz iş bulur ve patronu olan adamı eşine, yani Rosa’ya aşık olur ve dolayısıyla kasabadan ayrılamaz. Böylece depresif bir hikaye anlatan kitap daha da depresif bir hale gelir. Romanda hiçbir akıcılık olmamasına rağmen ve hatta kitaptan hiç mi hiç hoşlanmamama rağmen Knut Hamsun’un Açlık adlı kitabına bir şans vereceğim. Açlık’ı da bu kitabı olduğu gibi dilimize Behçet Necatigil çevirmiş. Umarım bundaki dil Açlık’ta yoktur yoksa Hamsun’u bir daha hiç okuyamayacağım. Görüşlerine değer verdiğim birkaç arkadaşım ve aslında edebiyat aleminin çoğu Açlık adlı kitabın şahane olduğunu düşünüyor. Nobel ödülünü almasına sebep olan Toprak Yeşerince adlı kitabı yerine Açlık’ın ön plana çıkmasının bir tesadüf olduğunu düşünmüyorum.
Can Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Knut Hamsun – Rosa
Knut Hamsun, benzersiz üslubuyla, yolu Norveç’in liman kentlerinden birine düşen gezgin öğrenci Parelius’un yanında kendi dünyasına götürüyor bizi. Güzel, çekingen tavırlı Rosa’ya gönlünü kaptıran Parelius’un izinde, henüz gelişmekte olan para ekonomisindeki dalgalanmaların, insanların sosyal, ekonomik, hatta duygusal yaşamlarında yarattığı sarsıntıları göz önüne seriyor Hamsun. İnsanın çevresini saran amansız boşluğu maddiyatla doldurmanın ancak görünüşte mümkün olduğu bu yeni dünyada, mutluluğun tanımının da değişen pek çok şeyden biri olduğunu bütün çıplaklığıyla yüzümüze haykıran Rosa, Nobel ödüllü büyük yazarın en önemli yapıtları arasındadır. Bu güzel kitabı Behçet Necatigil’in çevirisiyle yayımlıyoruz.