Kayıp Şeyler Kitabı hakkında okuduğum onca yorumdan sonra çokça merak ettiğim bir kitaptı. Nihayet okuyabildiğimde ilk düşündüğüm hakkında yapılan onca yorumu haketmesi oldu diyebilirim. En başından belirteyim bu kitap kesinlikle belli bir yaşın üzerindeki kitleye hitap etmiyor. Hatta bu sene çocuk kitaplarına yoğunlaşmasam bu kitabı muhtemelen okumazdım. Yani siz de benim gibi kitaplar aracılığıyla biraz çocuklaşmak niyetindeyseniz ya da genç bir bireye kitap almak istiyor ve ne alacağınızı bilemiyorsanız okumaya devam edin.
Kayıp Şeyler Kitabı sanırım 8 ile 16 yaş arasındaki bireylerin çok severek okuyacağı macera dolu bir kitap olabilir. Aynı zamanda bu yaş aralığında olmayıp hala Harry Potter ve benzeri kitapları zevkle okuyan biriyseniz de hoşunuza gidebilir diye düşünüyorum. En nihayetinde sürekli duyduğumuz klasik masalları da içinde barındıran, ana karakteri bir çocuk olan bir kitap bu. Yine de belirtmeden edemeyeceğim kesinlikle aydınlık ve mutlu bir kitap olduğu söylenemez. Kanımca ölüm ve aile ilişkileri üzerine olumlu bir bakış açısıyla bakarsak öğretici olabilir diye düşünüyorum. İçindeki çocuğu masallarla besleyenlere ve gençlere, gerçekçi olduğu kadar hayal gücü yüksek bir okuma deneyimi sunacağına eminim. Keyifle!
Hyperion Kitap’tan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Kayıp Şeyler Kitabı – John Connolly
‘Hayal edebildiğiniz her şey gerçektir.’
On iki yaşındaki David, çatı katındaki odasında, kaybettiği annesinin yasını tutuyor. Kızgın ve yalnız bir halde olan David sadece raflarındaki kitaplarla dostluk kuruyor. Fakat bu kitaplar, karanlıkta David ile fısıltıyla konuşmaya başlıyor ve David, sevgili annesinin çok sevdiği mitlere ve peri masallarına sığındıkça gerçek dünyanın ve hayal dünyasının bir biri içinde erimeye başladığını farkediyor. Çarpık Adam dudaklarında dalgacı bir tebessümle geldiğinde, gizemli bir bilmece gibi şifreli bir şeyler söylüyor: “Hoşgeldiniz Majesteleri. Yeni kralımıza selamlar olsun.”
Avrupa’da savaş devam ederken, David ölümcül bir hızla hem kendi hayalinin ürünü olan hemde ürkünç bir gerçeklik taşıyan bir diyarın içine çekiliyor. Bu diyar, David’in kendi dünyasının mitler, masallar, kurtlar ve kurtlardan daha beter kurtlar ile dolu korkunç bir yansıması ve kendi sırlarını gizemli bir efsanevi kitapta saklayan silik bir kral tarafından yönetiliyor.
‘Ustalıkla dokunmuş, dokunaklı bir masal’
-TheTimes-