Kaybolmasınlar Diye Habib Bektaş’ın okuduğum ilk kitabı ve kesinlikle sonuncusu olmayacak. Elimde yazarın çokça sevilen bir romanı var, onu da okumak için sabırsızlanıyorum. Son dönemde üst üste çok güzel kitaplar okudum, müthiş yazarlar keşfettim. Habib Bektaş’ı keşfettiğim için özellikle mutlu oldum. Bu küçücük öykü kitabında olmak istediğim birçok insanla karşılaştım. Hepsini ayrı ayrı çok sevdim, bağrıma bastım.
Kaybolmasınlar Diye daha ilk sayfalarında kanınıza giriverecek. Sayfalardan fışkıran o güzelliğe, insanlığa, sevgiye, umuda hayran kalacaksınız. Birkaç öykü daha okudukça bu kitaba aslında ihtiyacınız olduğunu göreceksiniz. İçinizde küflenmiş ne varsa ortaya çıkarıverecek, bir güzel temizleyecek. İnsan bir kitap okuduktan sonra ışıl ışıl hisseder mi? Hissediyor işte. On sekiz adet öykü var kitapta. Belki hepsine hayran kalmayacaksınız ama çoğunu tekrar tekrar okumak isteyeceksiniz. Ben özellikle ikinci bölümdeki ‘Naylon Dünya’ adlı öyküyü çok sevdim. Sevmek de değil aslında, o öyküde yaşadım diyeyim. Demirşah ve Ramo bundan sonra benimle yaşayacak dostlarım artık. Nerede bir zeytin ağacı görecek olsam aklıma onlar gelecek. Bir de son öykü ‘Dedem Gözlerimin Dilini Bildi’ var. Var da var! Mutlaka okuyun bu kitabı. Çok seveceksiniz. Keyifle!
Kitabın tanıtım yazısı aşağıda:
Habib Bektaş’tan minimal öyküler
“Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!”
Şiir, roman ve öykü gibi pek çok dalda yapıtlar veren Habib Bektaş’tan, kısa öykü türünün “anlık çarpan” örneklerinin sunulduğu etkileyici bir kitap: Kaybolmasınlar Diye.
Bektaş’ın, edebiyatın ve yazının evrenselliğini, kalıcılığını, dil, din, ırk tanımazlığını ve insanlığı birleştirici özelliklerini vurguladığı kitabında yer alan öyküler, iki başlık altında toplanıyor: İlk bölümdeki öyküler, insan ilişkileri, varoluş ve yazma eylemi üzerinde yoğunlaşırken, ikinci bölümde yer alanlar çocuk ve doğa imgelerinin ağır bastığı taşra öykülerinden oluşuyor.
Bektaş, yalnızlık, yabancılaşma, insan ilişkileri ve değişen dünyanın insan üzerindeki etkileri gibi konuları ustalıkla ele alıyor.
Bu kitap Delidolu Yayınları İle Her Aya Bir Kitap projesinden. Siz de bizimle birlikte okuyun, edebiyatla “daha az geçilmiş” yolları birlikte aşındıralım.
Kitabı satın almak için de aşağıdaki bağlantıyı kullanabilirsiniz: