Katedral – Raymond Carver

Katedral Aşk Konuştuğumuzda Ne Konuşuruz adlı kitabını okuduğumda hayran kaldığım yazar Raymond Carver’ın okuduğum ikinci kitabı oldu. Bu kitabından sonra düşündüğüm tek şey yazarın her kitabını okumam gerektiğiydi. Carver müthiş bir yazar. İnsana o kadar yakın, o kadar gerçek ki kitaplarından fışkıran insanlığa bağımlı oluyorsunuz.

Katedral’daki her öykü beni çok etkiledi. Özellikle öykü konusunda hayli seçici olduğumu düşünürsek bu gerçekten büyük bir olay diye düşünüyorum. Belki de Raymond Carver’ı diğer okurların da sahiplendiği gibi sahiplendiğinden bilmiyorum. İnsanda çok farklı bir etki bırakıyor bu yazar. Bana çoğu zaman sessiz sakin bir dağ evindeymişim gibi hissettiriyor. Böyle bir şey mümkün olabilir mi? Dışarıda İstanbul’un korkunç gürültüsünü duyarken Carver’ın öykülerini okurken kendimi nasıl bir dağ evinde gibi hissedebilirim? Hem de şöminede yanan odunların kokusunu bile duyuyorum. Eh işte yazar dediğin… Beni olmadığım yerlere götüren, uzun zamandır hissetmediklerimi hissettiren bir yazar Raymond Carver. Umarım sizde de aynı etkiyi bırakır. Keyifle!

Raymond Carver - Aşk Konuştuğumuzda Ne Konuşuruz

Tanıtım yazısı:

Gazete her gün eve gelirdi. Erkek ilk sayfadan sonuna kadar okurdu. Sandy onun her şeyi okuduğunu görürdü, ölüm ilanlarına varana kadar, belli başlı şehirlerin hava sıcaklıklarını gösteren bölümü de, şirket birleşmeleri ve faiz oranlarını yazan ekonomi sayfasını da. Sabahları, erkek ondan önce kalkar ve tuvaleti kullanırdı. Sonra televizyonu açar ve kahve yapardı. Sandy onun günün o saatinde iyimser ve neşeli göründüğünü düşünürdü. Ama Sandy işe gitmek için evden çıktığı sırada, erkek kanepeye kurulmuş, televizyon da açık olurdu. Çoğunlukla akşamüstü Sandy eve döndüğünde televizyon hâlâ açık olurdu.

Yaşamın acı yüzüyle bu kadar erken tanışmasaydı, kuşkusuz yine yazar olurdu ama hiçbir zaman okurları tarafından böyle sahiplenilmezdi Raymond Carver. Gençlerin haytalık yapıp havai aşklar kovaladığı yaşlarda o evli ve iki çocuk babasıydı. Hayatı öğrenmenin yolu, bulduğu her işte çalışmaktı. Benzincide çalıştı, hademelik, garsonluk yaptı. Yaşananlar, kâğıda döküldüğünde bazen Çehov tadındaydı, bazen Kafka… İnsanların yaşamlarında barınan, gizlenen öyküleri, yalın, gerçekçi, acıtan şiirsel bir dille yansıttı. Yenilenler içkiye sığınırken, kısa öykü türünü yeniden var eden Carver, her başarısında içti, çok içti, ölümüne içti…

Yazarın en başarılı eseri olarak değerlendirilen Katedral, kitaba adını veren öykünün yanı sıra, “Küçük, İyi Bir Şey” ve “Nereden Aradığım” gibi ödüllü öyküleri de içeriyor.

Buradan satın alın: Katedral – Raymond Carver

Bu kitapla ne içilir: Viski… ancak sevmiyorsanız gin. O da olmaz diyorsanız içinde alkol bulunan herhangi bir içki. Ama alkol olsun. Muhakkak!

Bu kitapla ne dinlenir: SQÜRL. Evet efendim, hayatıma Only Lovers Left Alive ile girdiler çıkmak bilmiyorlar. Raymond Carver’a da çok yakışıyor. Keyifle!

Bu kitap daha önce Can’la Bir Sene‘de yayımlandı.

Menüye dön