Kadınlar Rüyalar Ejderhalar – Ursula K. Le Guin

Kadınlar Rüyalar Ejderhalar, (Kanatlı Kediler Masalı adlı çocuk kitabını saymazsam eğer) gerçekten çok uzun bir aradan sonra okuduğum ikinci Le Guin kitabı oldu. İlk okuduğum kitabı Her Yerden Çok Uzakta’yı hiç sevmemiş, dolayısıyla Le Guin’i tamamen okuma listemden çıkarmıştım. Bu kitabı okuduktan sonra ne kadar büyük bir hata yaptığımı anladım. Şimdilerde okuyacağım bir sonraki Le Guin kitabını araştırıyorum.

Kadınlar Rüyalar Ejderhalar - Ursula K. Le Guin

Kadınlar Rüyalar Ejderhalar Ursula K. Le Guin’in farklı yıllarda yazdığı denemelerini içeriyor. Her birinin konusu farklı olsa da, Le Guin’in insana ve hayata kattıkları ışıl ışıl ışıldıyor. Kadın olmaktan Stalin’i anlamaya, bilinçaltımızdakilerden bilim kurguya kadar birçok zor konuyu müthiş bir dille ve açıklıkla anlatıyor yazar. Bilim Kurgu üzerine yazdıklarını okuduktan sonra bu türde daha fazla kitap okumadığım için utandım diyebilirim. Ah bir de tabi, kadın olduğumuz için bize yapılanların farkında bile olmadan cinsiyet ayrımına sakin sakin katlandığımızı düşündükçe de… Uzun zamandır beni böylesine etkileyen yazılar okumamıştım desem yeridir. Siz de bu aralar romanlar ara verip, bol bol düşünmenizi sağlayacak ve dünyaya bakış açınızı değiştirecek bir kitap arıyorsanız mutlaka öneririm. Hazır yeni yıl da yaklaşıyorken etrafınızdaki tüm kadınlar için de enfes bir hediye olur diye düşünüyorum. Keyifle ve mutlaka!

Kadınlar Rüyalar Ejderhalar - Ursula K. Le Guin

Metis Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Kadınlar Rüyalar Ejderhalar – Ursula K. Le Guin

Le Guin bizimle rüyaların diliyle konuşur, kadınların ve ejderhaların öykülerini anlatır. Henüz gerçek olmamış öykülerdir bunlar. Konuştuğu dil ise hepimize tanıdık gelir. Bazılarımız dehşet içinde duymamaya çalışır, dinlemez, anlamaz onu. Ama bazılarımız dinler, cesareti olanlarımız o dili doğduğundan beri bildiğini fark eder. Henüz isimlendirilememiş olanı, henüz yaşanmamış olanı, görülüp de algılanamamış olanı, hep duyulup da gürültü zannedileni söyler o dil. Le Guin uzay gemisindeki bilge kocakarıdır. Varoluş kadar kadim bir lisanla konuşan ejderha, gücünü yalnızca zorunluluk karşısında kullanan büyücü… Eleştirel düşüncenin günümüzde ullaştığı yer neresidir? Yirminci yüzyıl, insanlık tarihinde sıklıkla görüldüğü gibi acı, baskı, tahakküm ve sömürüyle doludur. Ama zamana karşı çıkarak, gözlemleri ve düşünceleriyle yaşadığımız dünyayı anlamamıza katkıda bulunan sayısız düşünürü de olmuştur bu yüzyılın… İşte Metis Seçkileri ile çağımıza yeni sezgiler getiren bu yazarlardan temsil edici örnekler sunmayı amaçladık. Başka bir ülkede yaşayan bir yazarı Türkçe’de tanıtırken, söz konusu iki toplum arasındaki dil, kültürel birikim, yayınlanmış ve yayınlanmamış öncüller gibi farklılıkların getirdiği güçlükler var. Türkiye’deki okuma ortamının kendine özgü koşullarını göz önünde tutarak hazırladığımız seçkilerle bu güçlüğü aşmak, eleştirel düşünceyi Türkçe’de tartışılabilir kılmak istiyoruz.

← Önceki yazı
Menüye dön