Junichiro Tanizaki – Anahtar

Junichiro Tanizaki‘yi uzun zaman önce gözüme kestirmiş olmama rağmen okuyamamıştım. Sonunda kitap rafları arasında gezinirken arkadaşım ” Al sana Japon buldum!” diye elime tutuşturunca tanışma vaktimiz geldi diyerek hemen aldım kitabını. Anahtar, beni bir anda öyle etkisi altına aldı ki, neden Japon edebiyatına ara verdiğimi hatırladım. Fazla etkisi altında kalıyorum, bazen günlerce sanki başka bir insanmışım gibi davranıyorum Japon yazarları okuduğumda. Üzerimdeki tesirleri büyük anlayacağınız.

Junichiro Tanizaki

Junichiro Tanizaki ve ilişkiler

Junichiro Tanizaki oldukça ilginç bir yazar. Anahtar adlı bu kitabı, Tanizaki severlerce en sıradan kitaplarından biri olarak nitelendirilse de benim kanıma girdi. İnsanoğlunun ne kadar değişik ve aslında bir o kadar da benzer olduğunu öyle güzel anlatıyor ki soluksuz okunuyor kitap. Bir karı koca arasındaki ilişkiyi tuttukları günlükler ile takip ederken, çiftlerin arasında sözü edilmeyen onca duygunun ağırlığı altında kalıyor insan. Eğer bir ilişki içerisindeyseniz eminim çok iyi anlayacaksınız olup bitenleri. Şimdiden belirteyim, 13 yaş üstü okurlar için daha uygun bir kitap bu. Demedi demeyin.

Junichiro Tanizaki

Bu yazarın da tüm kitaplarını okuyacağımı daha ilk sayfalarında anladım. Kitap bittiğinde de Türkçe çevirilerini araştırmaya koyuldum, Can Yayınları’ndan çıktığını görünce de çok sevindim. Okuyun Junichiro Tanizaki’yi, bambaşka bir renk olduğunu hemen anlayacaksınız. Keyifle!

Kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Junichiro Tanizaki – Anahtar

“1 Ocak… Bu tarihten itibaren, eskiden günlüğüme aktarmakta tereddüt ettiğim bir konuyu çekinmeden yazmaya karar verdim. Kendi cinsel yaşamım, karımla olan ilişkimle ilgili ayrıntılara girmekten kaçınırdım. Elbette, karım bu günlüğü gizlice okuyuverir, öfkelenir, diye korkardım.”

Bu sözlerle başlar Anahtar. Söyleyemediği duygularını günlüklere döken orta yaşlı koca değildir sadece; karısı da günlük tutmaktadır. Aralarındaki derin aşka rağmen, her ikisi de diğerinin düşünce ve arzularından şüphe eder; günlükler, aradaki köprüdür. Gizlice okunan, okunduğu bilinen, sayfalara saklanmış ama sır olarak kalması istenmeyen duygular… Kadını her geçen gün kocasından uzağa savuran dokunaklı bir hikâyedir bu. Günlüğün, bulunsun diye saklanan anahtarı, yaşlı bir ruhun derinliklerine inen kapıya da uyar.

Eserleri, Tanizaki’nin yaşamındaki ve değerlerindeki değişimlerin aynasıdır. Tokyo’da yazdığı öykülerde Poe ve Fransız Dekadanların etkisi hissedilir; Osaka’ya yerleştikten sonra geleneksel Japon güzellik ideallerini aramaya yönelir; Anahtar gibi savaş sonrası eserlerinde ise -ki 70 yaşındadır ve Çılgın Bir İhtiyarın Güncesi de bu zamana denk düşer- gençlik dönemi eserlerini anımsatan bir erotizm vardır.

İçindeki genci hep saklı tutmuş çılgın bir ihtiyar ve bu ihtiyarın kaleminden tutku, heyecan dolu az bulunur bir sanat eseri.

Menüye dön