Kitap kulübümün bu seneki seçimlerinden biri de Jorge Luis Borges‘in Ficciones Hayaller ve Hikayeler adlı kitabı oldu. Neden bilmiyorum uzun zamandır Jorge Luis Borges’i erteliyordum. Sanki hiçbir kitabının hakkını veremeyecekmişim gibi hissediyordum önyargının dibine vurmuş bir şekilde. Gel gör ki ilk denememde pek anlaşamadık ancak elime geçerse diğer kitaplarını da okuyacağım.
“I cannot sleep unless I am surrounded by books.”
-Jorge Luis Borges
İletişim Yayınları‘ndan çıkan kitap Tomris Uyar ve Fatih Özgüven tarafından dilimize çevrilmiş. Kısa kısa öykülerin kimisi Tomris Uyar’ın kimisi Fatih Özgüven’in elinden geçmiş. Öykülerle aram pek iyi olmadığından mı yoksa özellikle Borges’e alışamadığımdan mı bilmiyorum ama onca öykü arasından sadece birini beğenebildim. Beğenmek derken, eh işte… Acaba diyorum yeteri kadar olgunlaşmadım mı Borges için? Yoksa gerçeküstücülerde olduğu gibi hiç sevemeyecek miyim onu da? Bu zamana kadar en çok alıntıladığım ve okur olmakla övünürken aklıma üşüşen ender yazarlardan Borges’i sevmem gerek diye düşünüyorum.
“Let others pride themselves about how many pages they have written; I’d rather boast about the ones I’ve read.”
Benim aksime, öyküleri seviyorsanız ve henüz Jorge Luis Borges okumamışsanız eğer en azından bir kitabını edinip okumanızı öneririm. Aşağıda söylediklerinden de analayacağımız gibi bu adam harika bir adam.
“I have always imagined that Paradise will be a kind of library.”
-Jorge Luis Borges
Kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Jorge Luis Borges – Ficciones Hayaller ve Hikâyeler
Borges okumaya başlamak için en iyi eser olarak kabul edilen Ficciones, yazarın en sevilen kısa hikâye derlemelerinden biridir.
Borges’in en verimli döneminde yazdığı hikâyelerden oluşan Ficciones’te gerçeküstü ve büyülü âlemler gizlidir. Sınırsızlık ve sarmal düzenler teması üzerine kurulu bu metinlerde, yazar okurunu Cervantes’ten Baudelaire’e, James Joyce’tan Louis-Ferdinand Céline’e uzanan bir yelpazede edebiyat tarihi gezintisine çıkarır. Her biri yüzlerce sayfa okumuşuz, evrenler içinde gezinmişiz izlenimi veren öykülerde, iç içe geçmiş dünyalardan oluşan düşsel bir evren anlatılır. Borges bozulma ve yıkılmanın izini sürerken, bize dünyanın inanılmaz karmaşık doğasını kavramak için ipuçları sunar.
“Borges, İspanyol dilindeki en yüksek sanatsal değerlerin yazarıdır.”
-Gabriel García Márquez